3G ihalesi nereye gidiyor?
İki hafta önce “3G ihalesi ve olası sonuçlarını…” başlıklı yazımızla yapılacak ihalenin muhtemel sonuçlarına değinmiştik. İhale yapıldı. Herkes ihaleye yerli üç operatörlerle birlikte iki tane de yabancı operatörün katılacağını ve mevcut dört lisansın bunlar arasında paylaşılacağını içlerinden birinin üzüleceğini öngörüyordu. Yine öngörüler içinde Ankara 9. İdare Mahkemesi’nde Telekom Teknik Elemanlar Derneğinin açtığı ihalenin yürütmesinin durdurulması ile ilgili davaya atfen de ihalenin iptal edilebileceği öngörülmüştü. Fakat hiç kimsenin öngörmediği bir sonuç ortaya çıktı. Şartnameyi alan beş firmadan sadece biri yani Turkcell ihaleye katıldı. O da rakibi olamayan ihalede istediği lisansı aldı. İhaleye katılmayan diğer iki yerli operatör katılmama gerekçelerini “numara taşınabilirliğinin” hala uygulamaya sokulmaması olarak açıkladılar.
Nedir numara taşınabilirliği? Bu benim cep numaram diye gerekli gördüğümüz yerlere verdiğimiz ve faturasını ödediğimiz sürece de operatörün sesini çıkarmadığı rakamlar bütünü aslında bizim değil. Operatörün bize kiraladığı ve mülkiyeti ona ait olan bir ürün aslında. Fakat tüketici merkezli modern dünya numara kullanana aittir diyor. Dünyanın birçok ülkesinde siz bir tane cep telefonu alıyorsunuz ve dilediğiniz operatörle çalışabiliyorsunuz. Fakat ülkemizde böyle bir imkân olmadığı için hepimiz iki hatta üç tane SIM kart taşımaya başladık. Artık her yerde cep telefonunu açıp kartını değiştirerek en ucuz konuşmayı yapmaya çalışan insanlara rastlamak mümkün. Dolayısı ile bu hızla gittiğimiz takdirde yakında ülke nüfusundan daha fazla mobil hatta sahip dünya üzerindeki tek ülke olarak rekorlar kitabına gireceğiz.
Şimdi ne olacak? Bu lisansın geçerli olması için Telekomünikasyon Kurumu’nun onayı gerekiyor. Tek katılımlı ihaleden memnun olmadığının sinyallerini veren Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın tavrına bakacak olursak Telekomünikasyon Kurumu bu lisansı onaylamayacak. Dolayısı ile şimdiki öngörüler bu ihalenin iptal edileceği ve Kasım ayında tekrarlanacağı yönünde. Numara taşınabilirliğini bahane ederek bu ihaleye girmeyen Vodafone ve Avea’nın şartlar değişmediği halde ihalenin tekrarlanması halinde kararlarını değiştirip ihaleye girer mi dersiniz? Yoksa bu arada numara taşınabilirliği konusunu ülkemizin yetkili kurumları hızlıca halleder mi dersiniz? Tüm bunların cevabını hep birlikte yaşayıp göreceğiz.
(Bu yazının bir kısmı 16 Eylül 2007 tarihli Para dergisinde yayınlanmıştır.)