İşyerlerinde internet yasağı olmalı mı?
İnternet kullanımı artıkça yanında bazı olumsuz etkilerini de getirmeye başladı. Bu çok doğal bir durum. Çünkü hayatımıza giren her faydalı şey gibi internette kullanım şekline göre olumsuzluklar oluşturabiliyor. Örneğim ulaşım araçlarının faydasını tartışamayız. Fakat kurallara uymayanların veya dikkatsizlerin sebep olduğu kazalar yüzünden otomobil zararlıdır diyebilir miyiz? Tabii ki hayır. Aynı şey teknolojinin hayatımıza soktuğu araçlar içinde geçerlidir.
Günümüzde internetin yanlış kullanımın yol açtığı olumsuz etkileri en şiddetli hissedenler işyerleri. İşyerleri çalışanlarının zamanını aldığı için doğal olarak bazı sitelere girilmesini istemiyor. ABD’de 1400 işyerinde yapılan bir araştırma çok ilginç sonuçlar içeriyor. İşyeri sahiplerinin nefret ettiği ve dolayısı ile girişlerini yasakladığı internet sitelerinin başında Facebook, Twitter, MySpace ve LinkedIn geliyor. Sebebi ise aynı konuyla ilgili başka bir araştırmada yer alıyor. Engelleme olmadan Facebook’a giren şirket çalışanlarının yüzde 87’si Facebook’u iş için değil tamamen kişisel iletişim ve eğlencesi için kullanıyor. Sosyal paylaşım siteleri iş için kullanılacak olsa işyeri için pek çok avantajı olmasına rağmen, çalışanlarının verimliliğini düşürüp dikkatlerini dağıttığı için patronlar tarafından istenmiyor.
İşyerlerinin bu siteler için farklı yasak uygulamaları var. Yine aynı araştırmaya dönecek olursak 1400 işyerinin yüzde 54’ü tamamen yasaklamış. Yani çalışanlar kendi ağlarından internete çıkabiliyorlar fakat bu sitelere giremiyorlar. Yüzde 19’u ise sadece iş ile ilgili konularda iletişim kurmaları için bu sitelere erişim izni vermiş. Yüzde 16’sı ise daha esnek davranmış. Sitelere kısıtlı da olsa kişisel erişime de izin veriyor.
Ülkemizde böyle bir araştırma var mı diye baktığımızda maalesef bir sonuca varamıyoruz. Dolayısı ile ancak kişisel gözlemlerimizi aktarabileceğiz.
Bankacılık sektöründe genel olarak yasaklandığı görüyoruz. Neticede para ile uğraşıyorlar. Para ile para kazanmak kritik bir iş. Şubelerde çalışanların zaten zamanı yok. Karınca gibi çalışıyorlar. Yani yasak olmasa bile girebilecek adam yok. Hepsinin işi başından aşmış. Burada bir detay düşmek istiyorum. Kamu bankalarını bu söylediklerimin dışında tutmak istiyorum. Çünkü hala gittiğimde boşu boşuna masa işgal eden adamlar görüyorum.
Medya sektöründe yasak yok. Fakat bazı işyerlerinde içerik tarafında çalışanlara yasak yokken, diğer departmanların bazılarında o departmanın yöneticisinin kararı doğrultusunda kısmı yasaklar var.
Eğitim sektörü ise eğitimini verdiği öğrencilerin yaş durumlarına göre farklı yasaklar uyguluyor. Fakat sosyal paylaşım siteleri genelde açık. Onlar başka siteleri filtreliyorlar.
İnşaat sektöründe, büyük inşaat firmalarının merkezlerinde farklı uygulamalar yer alıyor. Fakat genel eğilim kısmi yasaklama şeklinde.
Devlet kurumlarına baktığımızda ise genelde yasak olmadığını görüyoruz. Yasaklanan şey ise Messenger programları. Oysa bu kurumlar Messenger programlarını yasaklamak yerine o programları özelleştirip kendi özel ağlarını kursalar ciddi meblağda telefon faturalarını düşürecekler. Fakat ben bunu akıl etmiş bir kamu kurumuna henüz rastlamadım.
Daha birçok sektör var. Fakat kişisel gözlemlerimize takılanları size aktardık. Genel olarak internette yasağa karşıyım. İşyerlerinde işin doğası gereği veya iş kaybını önlemek için yapılan düzenlemeler mazur görülebilir. Fakat benim işverenlere tavsiyem şudur. İş kaybına yol açtığını düşündüğünüz siteleri veya uygulamaları yasaklamak kolaydır. Bence işin kolayına kaçmayın. Bunları yasaklamadan işiniz için nasıl kullanacağınıza biraz kafa yorun. İnanın bana bunu gerçekleştirdiğinizde çalışanlarınızın iş veriminin yükseldiğini göreceksiniz.
(Bu yazının bir kısmı 18 Ekim 2009 tarihli Para dergisinde yayınlanmıştır.)