2012 internet yasaklarının yılı olacak
Baştan söyleyelim. Her türlü yasağa karşıyız. Fakat yeterli olgunluğa ulaşmamış alanlarda etik oluşana kadar çeşitli zorlayıcı kurallar konulmasına karşı değiliz. Dolayısıyla şimdi basedeceğimiz konuyu bu bağlamda değerlendiriyoruz.
Geçtiğimiz hafta teknoloji dünyası Beyaz Rusya’nın (Belarus) internete getirdiği yeni kuralları konuştu. Daha doğrusu internet ortamındaki hemen herkes bunlardan bahsederken “yasak” dedi. İnternet medyası ve teknoloji ile ilgili yazanlar kendilerini hem hakim, hem savcı, hem de kolluk gücü olarak gördüklerinden Beyaz Rusya’yı hemen yargılayıp mahkum ettiler.
Ne yapmış Beyaz Rusya? 6 Ocak tarihinden itibaren Beyaz Rusya vatandaşları web hizmetinin kullanımında ya da herhangi bir e-posta iletişiminde hiçbir şekilde yurtdışı alan adlarını kullanamayacak. Yani diyor ki; siz ister şirket olun ister şahıs internet sitenizi konumlandırırken önce ülkenizi düşünün. Yani aldığınız alan adını .by (Beyaz Rusya’nın internetteki ülke uzantısı) ile alın. Hostinginizi ülke içinde yapın. Ayrıca e-postalarınızı yurt dışından (@gmail.com, @yandex.ru vb.) kullanmayın. Diğer taraftan yurtdışı alışveriş sitelerinden mal almayın.
Bunları sırayla değerlendirelim. Bu değerlendirmemizi yaparken ülkemizden de örnekler vereceğiz. Alınan alan adının ülke uzantısını taşıması mantıklı bir istek. Nitekim ülkemizde de yıllarca tartışıldı. .tr uzantısı olmayan ama Türkçe içeriği olan siteler .tr uzantısına sahip Türkçe içerikli sitelerden daha fazla dendi. Şaka bir tarafa bir dönem doğruydu. Ülke uzantısı taşımayan alan adları aslında herkese açıktır. İsteyen kişi veya kurum .com, .net vb. alabilir. Fakat bunları almak için ödenen paralar küçük gibi görünse de toplamda çok büyük rakamlar söz konusu. Kim istemez harcadığı paranın kendi ülkesi içinde kalmasını. Fakat yerel ülke uzantısı ile alan adı almak bazen formaliteler yüzünden zahmetli ve de daha pahalı olabiliyor. Ülke uzantısı olmayan alan adlarını şayet boş iseler bir kaç dakika içinde alabiliyorsunuz. Dolayısı benzer kolaylığın ülkeler tarafından kendi alan adları içinde sağlanması gerekiyor.
Alan adınızı aldınız. Sitenizi konumlandıracağınız ana makineleride Beyaz Rusya’nın içinden seçin diyor. Yine burada maliyetler karşımıza çıkıyor. Devlet isteğinde ne kadar haklıysa tüketicide tercihinde o kadar haklı. Nitekim ülkemizdeki hosting maliyetleri maalesef yurt dışına göre hala yüksek. Neden tercih edelim ki? Ülkemize olan sevgimiz yeterli bir sebep midir? Bu konuda da gerekli alt yapı ve maliyetlerin oluşturulması gerekiyor.
Bu saydıklarım bir ülkenin sahip olduğu alt yapı ile de ilgili. Fakat şimdi sayacaklarım Beyaz Rusya’nın aslında neden böyle bir karar aldığının gerçek sebebi. E-posta hizmetlerini yurt içinden kullanın. Nitekim büyük e-posta sağlayıcılarından kullanılan bu hizmet aslında ülkelerin aleyhine. Hem kendi vatandaşlarına ait o kadar veri yurt dışında bilmediği bir yerlerde bilgisayarlarda tutuluyor. Hem de bu kullanımlar esnasında oluşan veri trafiği ülkenin aleyhine büyüyor.
Asıl ve en önemli noktaya geldik: Ticaret siteleri. Amazon, Best Buy vb. siteler dünyanın her yerine mal satıyorlar. Bu şekilde dünyanın dört bir tarafından ABD’ye para akmasını sağlıyorlar. Bu durum bir çok ülkenin aleyhine. Çok ciddi bir vergi kaybı söz konusu. Nitekim ülkemizde de Google’ın böyle bir durumu var. Resmi rakamlara göre Google AdSense hizmeti ile Türkiye’den yılda 300 milyon dolar kazanıyor. Gayri resmi rakamlarda bu rakam 1 milyar dolar olarak ifade ediliyor. Peki Google bu ülkede hiç vergi ödedi mi? Geçen yıl yapılan vergi barışına baş vurduğu söylendi. Baş vurdu mu? Şu an borçalrını ödüyor mu? Bilmiyoruz.
Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz. Herkesin gözünün önünde duran fakat kimsenin göremediği bir yöntemi Beyaz Rusya hem gördü hem de hayata geçiriyor. Bu yöntem bu yıl pek çok ülkeye örnek olacak.
(Bu yazının bir kısmı 22 Ocak 2012 tarihli Para dergisinde yayınlanmıştır.)
Tamam, yerli malı yurdun malı diyelim de, öncelikle bir çok konunun düzenlenmesi gerek bence.
Domainlerimi yurtdışından almaya başladım. Çünkü, hem ucuz hem de geçmişte yaşadığım sıkıntıları yaşamıyorum. Kayıt olurken ve sürelerini uzatırken 10 dakikadan fazla zaman harcamıyorum.
Hosting, yurtdışından kullanmaya başladım. Eskiden, her hafta yedekleri yüklemek zorunda kalırken maşallah 4 yıldır hiç kesinti olmadı.
Acil olmayan alış-verişlerimin bazılarını yurtdışından yapmaya başladım. Çünkü, Türkiye’de 200 liraya aldığım ürünü 60-70 liraya posta dahil alabiliyorum. Bana vergi demeyin, ben bu parayı kazanırken her yıl bir aylık maaşıma yakın gelir vergisi olarak benden kesiliyor. Ayrıca işyeri de bir o kadar vergi olarak devlete borçlanıyor.
Yurtiçinden bir tek interneti kullanıyorum. Telefon görüşmelerini ve SMS ‘i yine yurtdışındaki servislerden kullanıyorum. Tahahütsüz olarak Türkiye’de 1 liraya 2 sms atarken, yurtdışı servisleri ile 20-25 sms atabiliyorum. Türkiye’de 1 lira ile 2 dk. görüşme yaparken, yurtdışı servisleri ile 15 dk. görüşme yapabiliyorum. Yani şöyle özetleyeyim, Normalde 10 lira ödeyerek aldığım ürün/hizmet için Türkiye’de 70-80 lira ödemem gerekiyor.
Fabrika çıkışı 5 lira olan bir ürünün mağazada 150 liraya satıldığı sektörler var.
Kazanırken zaten vergimizi veriyoruz, tamam harcama yaparken de verelim. Fakat, öncelikle yaptığımız her 100 liranın 60-70 lirası vergi olarak alınması ve karşılığında biz fakir bir ülkeyiz olgusunun insanlara yerleştirilmesinin mantıklı bir açıklamasının yapılması gerekmez mi?
Bu yüksek oranlar her sektörde yok. Bunu kabul ediyorum fakat, engellenmek istenen sektörler ve zaten kısmi olarak engellenmiş olan sektörler de bu yüksek oranların dolaştığı sektörler değil mi?
hatırlatmak istedim, zamanında alibaba gibi bir site kapatılmıştı. hakaret içerikli video mu var dı? telif hakkı ödenmemiş mp3 mü vardı? Kapatmakta haklıydılar, çünkü 100 lira vererek aldıkları ürünlerin aslında 10-15 liraya satıldığını gören insanları psikolojik olarak olumsuz etkiliyordu…