İnanmak istiyoruz
Geçtiğimiz iki hafta hacker dünyası açısından oldukça hareketli geçti. Bir taraftan Anonymous diğer taraftan Red Hack, Başbakanlık ve Emniyete amiyane tabirle tam bir yoklama çektiler.
Sahneye önce geçen yıl yapılan Anonymous saldırısı ve o eylem konusunda kendilerine yapılan teşekkürden hatırladığımız Red Hack çıktı. Önceki hafta içinde Ankara Emniyet Müdürülüğü’nün bilgi ağını hack ederek ihbarcıların yazışmalarını ve kimlik bilgilerini ortaya döktü. Tabii ki ortalık bir anda karıştı. Fakat aynı hızla da duruldu. Bunda Emniyet’in medyaya duyarlı olun telkinleri mi, yoksa medyanın gerçekten duyarlı davranması mı sebep oldu. Bilmiyoruz. Fakat şundan emin olmam için müneccim olmam gerekmiyor. Bu olaydan sonra Emniyet Müdürlüğünün Bilgi İşlem bölümü diken üstünde oturuyor. Bazı düzenlemeler yapıldığına dair duyumlarımız var fakat yapıldı da biz mi göremedik acaba ama şu an itibariyle bize ulaşan resmi bir duyuru yok.
Geçtiğimiz hafta içinde ise Anonymous sahneye çıktı. Başbakanlık bilgi ağına saldırdı. Bize ulaşan bilgiler saldırının amacına ulaşamadığı şeklindeydi. Nitekim konuyla ilgili üç paragraflık tek bir metin yayınlandı. O da zaten tüm medya organlarında olduğu gibi yayınlandı. Fakat ne yalan söyleyelim biraz pehlivan tefrikası gibiydi. İki paragrafını aşağıya aldığımız haberin üslubuna bir bakın.
“Resmi yazışmalara ulaşmaya çalışan hacker grubu ile Başbakanlık bilişim güvenlik uzmanları arasında süren siber savaş sonrasında saldırı başarıyla püskürtüldü. Dünyanın en tehlikeli hacker grubu olarak bilinen ve devletlerin bilgi ağına girerek çok gizli belgeleri deşifre eden Anonymous’un yeni hedefi Başbakanlık bilgi ağı oldu. Hackerlar karşılarında Başbakanlık bilişim güvenlik uzmanlarını buldu. Başbakanlık güvenlik duvarı, SMS atarak uzmanları uyardı. Alarma geçen 5 bilişim güvenlik uzmanı, hiç vakit geçirmeden bilgisayarlarının başına geçerek sistemi savunmaya başladı.
İki grup arasında kıran kırana geçen siber savaş sırasında karşılıklı laf atmalar da oldu. ABD Virginia ve Çin’den yapıldığı tespit edilen saldırıların yoğunluğu artınca Başbakanlık Güney Virginia Üniversitesi’nden erişimi engelledi. Bu engelleme ile Başbakanlık saldırıyı püskürtmeyi başardı. Saldırının püskürtülmesinin ardından önlemleri arttıran Başbakanlık, Türk mühendislerinin hazırladığı yerli yazılım bir güvenlik duvarı kurdu.”
Bu tefrikanın en sonunda geçen “…yerli yazılım bir güvenlik duvarı kurdu.” cümlesine inanmak istiyoruz.
Fakat ilginç olan ise bu haber, pek çok haber portalında yer almış ancak ne Başbakanlık’tan ne de Anonymous’tan herhangi bir doğrulama gelmemişti. Üstelik söz konusu haber hakkında Anonymous Türkiye’yi temsil ettiğini söyleyen bir Twitter hesabından haberi ilk yazan yayın organı olan Hürriyet’e yalan haber yazma suçlamaları gelmişti. Görünen o ki bu haber atlatma(!) bir haber. Kim, neden böyle bir şey yaptı? Gerçekten doğru mu? Şimdilik biz de bilmiyoruz.
Son olarak yine geçtiğimiz hafta 8 Mart Dünya kadınlar Günü Red Hack grubu belli ki önceki hafta yaptığı saldırıda elde ettiği diğer bilgileri yayınladı. Bu kez yayınlanan bilgiler silah ruhsatı alanların kimlikleriydi. Grup bu eylemi 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü sebebiyle kadına şiddet konusuna dikkat çekmek için yaptıklarını açıkladı.
Geçtiğimiz haftaki yazımızda Anonymous’un 31 Mart 2012 tarihinde büyük bir saldırı yapacağını yazmıştık. Saldırının başarıya ulaşma ihtimali tabii ki var. Sunucuların tamamını değil de bir kısmını çökertme ihtimalleri de var. Hiç başaramama ihtimalleri de. Dolayısıyla benden size naçizane bir tavsiye: Kendinizi riske atmayın. O gün bankacılık işlemlerini internet üzerinden yapmayın. Hatta Facebook’a girmeyin. E-postalarınıza bakmayın. Yani 31 Mart günü internet ile ilgili hiç bir şey yapmayın. Kendinize bir gün izin verin.
Neden mi bunları söylüyoruz? Çünkü bizde sizin gibi her şeyin yolunda gideceğine inanmak istiyoruz.
(Bu yazının bir kısmı 11 Mart 2012 tarihli Para dergisinde yayınlanmıştır.)