Konumuz yine Türk Telekom
Türk Telekom Grubu yapısı ve pazar büyüklüğü itibari ile sektörümüzün lokomotif şirketlerinden. Hâl böyle olunca değil bizim sektörün yayınları ve gazetecileri tüm medyanın sürekli gözlemlediği bir şirket oluyor. Bu bağlamda da tabiki her reklamı, her ataması kısacası yaptığı her şey medya tarafından tabir-i caizse lime lime edilircesine inceleniyor.
Nitekim uzun zamandır gazeteciler arasında konuşulan Türk Telekom Genel Müdürü K. Gökhan Bozkurt’un görevden ayrılacağı söylentisi 4 Eylül 2012 tarihinde gerçekleşti. Gökhan bey Türk Telekom Yönetim Kurulu Başkanı Mohammed Hariri’nin Özel Danışmanı olarak atandı. Yerine ise TTNet Genel Müdürü Tahsin Yılmaz getirildi.
Tahsin Yılmaz sektör medyasının çok aşina olduğu bir isim. Nitekim bu görevlendirmeler gerçekleşmeden önce daha dedikodu safhasındayken gazetecilerin kendi aralarında yaptıkları değerlendirmelerde Türk Telekom Genel Müdürlüğü için ismi kuvvetle zikredilenler arasındaydı.
Gazeteciler arasında dedikodular tabii ki bitmiş değil. Neler var, neler? Fakat bizim işimiz dedikodu yazmak değil. Şimdi sizlerle paylaşacağım konu Türk Telekom Grubunun bu hafta basına çıktığı reklamlarla ilgili. Çünkü bu reklamlar üstünkörü bakıldığında yanlış algılanıyor. Bu yanlış algı biz gazeticler arasındaki bir söylentiyle örtüşünce her şey birbirine girdi.
Bu hafta gazetelerde Türk Telekom Grubunun “Biz” konseptli bir reklamı yayınlandı. Reklam üstünkörü incelendiğinde sanki TTNet, Avea ve Türk Telekom birleşmiş gibi bir algı oluşturuyor. Nitekim ben bunu hafta içinde yaptığım toplantılardan birinde yaşadım. Toplantıdaki herkes bu üç şirketin birleşeceğini konuşuyordu. Reklamcılık dünyasında “Teaser” denen türdeki bu reklamın oluşturduğu bu yanlış algı nasıl düzeltilecek merak ediyorum.
Gazetciler cephesinde ise bu reklam kendi içimizdeki bazı söylentiler ile birleşince nasıl yorumlandı? Anlatalım. Tahsin bey Türk Telekom Genel Müdürü olunca TTNet Genel Müdürlüğü boşaldı. İşin ilginç tarafı TTNet Genel Müdürlüğü için biz gazeteciler henüz bir aday veya adaylar bulamadığımız için olsa gerek TTNet ile Türk Telekom’un birleştirileceğini kendi aramızda konuşmaya başladık. Gerçi bunun BTK engeline takılacağını bilmiyor değiliz. Fakat BTK bile bizi zaman zaman şaşırttığı için yüzde birde olsa bu ihtimale bir açık kapı bırakıyoruz. İşte bizler bu düşünceler içindeyken üstüne bu reklam gelince varın düşünün halimizi.
Oysa reklam iyice incelendiğinde Türk Telekom, Avea ve TTNet’in kurumlara yönelik ortak bir hizmetinin duyurusu olduğu zorda olsa anlaşılıyor. Fakat dedim ya diğer taraftan şeytan bizleri dürtüyor ve diyor ki: “Bunlar birleşecekler, kamuoyunu bu tür reklamlarla hazırlıyorlar!” Neyse ki biz şeytana kulak asanlardan değiliz.
Tahsin bey, yakından tanıdığım, alçakgönüllü, eleştiri kaldırabilen başarılı bir yönetici. Çeşitli vesilelerle bir araya geldiğimizde yaptığım eleştirilerle sinirlerini çok zorlamışımdır. Fakat hep soğukkanlı davranmayı başarmıştır (Şimdilik 😉 ) Bazı yöneticilerin yaptığı gibi eleştiri yapıyorum diye beni hiçbir zaman dışlamamıştır. Eleştiri konusunda eylemlerim sürecektir. 🙂
Sonuç olarak, bence biz gazeticelerde bu grubu biraz rahat bırakalım derim. Takip etmeyelim demiyorum. Zaten kurumsal kültürü olan bu grubla ilgili düşüncelerimizde daha sağduyulu davranalım diyorum. Neticede ülkemizin köklü bir değeri. Sahibinin Türk olmamasının hiçbir önemi yok. Adı üstünde Türk Telekom. Bizim ekonomik değerimiz.
Benim kişisel görüşüm Türk Telekom’un Tahsin Yılmaz ile çok başarılı işlere imza atacağı yönünde. Şayet doğru olmayan bir şey yaparsa da nefesim yettiği sürece ben buradayım.
(Bu yazının bir kısmı 9 Eylül 2012 tarihli Para dergisinde yayınlanmıştır.)