Google’ın reklamlarını bloklarsak ne olur?
Google’ın 2012 yılında ülkemizden kazandığı para miktarının 1 milyar 40 milyon dolar civarında olduğu uzmanlar tarafından belirtiliyor. Bu miktarın yüzde 60’dan fazlasının hiçbir şekilde vergilendirilmediği de ayrıca belirtiliyor. Tüm bunlar ülkemizdeki ilgili kamu kuruluşlarını rahatsız ettiği gibi duyarlı vatandaşları da rahatsız ediyor.
1957’den sonra başlayan dolarizasyonla ABD’ye akan dünya zenginliği, internet teknolojileri ile çok daha büyük bir zenginliğin bedelsiz bir şekilde ABD’ye tekrardan akmasını sağladı ve hâla da sağlıyor. ABD internet sayesinde herhangi bir bedel ödemeden diğer ülkelerin maddi kaynaklarını kendine akıtıyor. İnternet üzerindeki çeşitli siteler sayesinde sahip olduğu ülkelere ait detaylı demografik bilgileri hiç saymıyorum. Bu bilgileri geleneksel istihbarat metodlarıyla elde etmeye kalkasaydı harcaması gereken para miktarını tahmin bile edemeyiz.
Ben kimsenin fark etmediği şeyler söylemiyorum. Tüm dünya bunları farkında. Farkında oldukları içinde çözüm yolları arıyorlar ve buldukları çözümleri uygulamaya çalışıyorlar. Kendilerine sempatim olmasa da bu konuda somut adım atan öncü ülkelerin başında Fransa geliyor. Geçen haftaki yazımızda Fransa’nın neler yaptığını yazmıştık. Fransa, Google’ın bileğini bükmüş ve Fransa’dan kazandığı paranın bir kısmını Fransız kuruluşlarına ödemesini sağlamıştı.
Ülkemiz özeline gelince gördüğümüz manzara bu ülkenin vatandaşı olarak çok ağırımıza gidiyor. Google’ın ülkemizden kazandığı para 1 milyar doların üstünde olmasına rağmen tek bir çivi çakmayı bırakın kuruş vergi ödemiyor. Ayrıca geçtiğimiz yıllarda ülkemizin kendisine kestiği para cezasını yapılandırmadan yararlanarak ödemiş arkasından da hukuki yollara başvurmuştu. Yani diyor ki; bu ülke bana haksız yere ceza kesti paramı geri verin. Bunların adını siz koyun.
Fransa, Google’ı nasıl dize getirdi derseniz söyleyelim. Fransa’nın internet sağlayıcı şirketlerinden (ISP) Free kullanıcılarına Google reklamlarını bloklayan modemler dağıtmaya başlamıştı. Bu hareket yetti zaten.
Bir hayal edin ülkemizde böyle bir şey olduğunu: Google reklamlarının bloklandığını. Neler olacağını söyleyeyim. Bunun iki faydası olacak. Birincisi Google’dan nemalananların kimler olduğunu göreceğiz ki bunlar önce internet özgürlüğünden dem vuracaklar sonra da şu an aklıma gelmeyen başka enstürmanlar geliştirecekler. Oysa reklamları bloklamak internet özgürlüğünü kısıtlamazki. Nasıl ki TV’lerinizde bazı reklamların gösterilmesini yasaklayabiliyorsunuz benzer bir bahaneyi de bu AdWords ve AdSense için uygulayabilirsiniz. Dersiniz ki “Ülkemiz resmi kurumlarında kayıtlı olmayan firmalar tarafından faturalandırılan hiçbir AdWords ve AdSense benzeri reklam ülke ağı dahilinde gösterilemez.” Tabii ki siz bürokratlar bunu daha uygun bir dille yazarsınız. Böyle bir düzenleme yaptığınızda ülkemizdeki internet sağlayıcı kurumlar alt yapılarında gerekli düzenlemeyi yapmak zorunda kalırlar. Bu düzenlemelerinde öyle atla deve şeyler olmadığını sadece bir kaç satır kod yazmaktan ibaret olduğunu hatırlatalım. İkinci faydası ise maksat hasıl olacak ve Google hizaya gelecektir.
Böyle bir düzenlemeyi yapacak babayiğit kim derseniz aklımıza ilk Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) geliyor. Fakat biraz derinlemesine baktığımızda bu işin BTK’nın boyunu aşacağını görüyoruz. Dolayısıyla en doğru kurumun Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı olduğunu düşünüyoruz. Sayın Binali Yıldırım’ın da Google’ın hem reklam gelirlerinden vergi vermemesinden hem de YouTube üzerinden kullandığı alt yapının büyüklüğüne rağmen maliyetlerine katılmamasından rahatsız olduğunu biliyoruz. İlgili özel ve tüzel sektör kuruluşlarınında kendi bakanlığının görev sahası içinde olduğunu da dikkate aldığımızda en doğru bakanlığın Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı en doğru bakanında ilgili makamda ustalık dönemini yaşayan Binali Yıldırım olduğu su götürmez bir gerçek.
Siz ne dersiniz Sayın Bakanım?
(Bu yazının bir kısmı 3 Şubat 2013 tarihli Para dergisinde yayınlanmıştır.)
sen ne saçma bi adamsın.
google reklamını blokluyosan google search i de blokla, arabul.com kullanalım. gmaili de blokla mynet mail kullanlaım. haritayı blokla, hiçbişe kullanamayalım. google reklam gösteriyosa hizmet de veriyor. çapraz sübvansiyonun anlamından haberin yok heralde. ayrıca abd dünyanın zenginliklerini üretiyorsa ve diğer ülkeler bunları gönül rızası ile kullanıyorsa bunda ne var? sanki sahtekarlık anlatıyor gibi anlatmışsın.
1.Yazdığın ismine hürmeten ilk cümlemde senin gibi hakaret etmeyeceğim.
2.Çapraz sübvansiyon: Bir grup alıcının aynı mal veya hizmet için daha yüksek fiyat ödeyerek başka bir grup alıcının daha düşük fiyat ödemesine olanak veren bir tür fiyat farklılaştırma biçimi.
3.Google, şu anki gelir modeli ile ABD için zenginlik, onu kullanan diğer tüm ülkeler için birer sömürü aracıdır. Sen kendini gönül rızası ile sömürttürmek istiyorsan sana diyecek bir şeyim yok.
4.Sahtekarlık kelimesi yazımda nerede kullanılmış bulamadım.
5.Senin gibilerle ilgili öngörümü yazımın altıncı paragrafında şu cümlelerde yazmışım zaten: “… Bunun iki faydası olacak. Birincisi Google’dan nemalananların kimler olduğunu göreceğiz ki bunlar önce internet özgürlüğünden dem vuracaklar sonra da şu an aklıma gelmeyen başka enstürmanlar geliştirecekler…”