Siber dünya, gerçek dünyanın izdüşümüdür
Ülkemiz son beş haftadır oldukça hareketli zamanlar yaşıyor. Bu hareketliliğin doğal sonucu olarak bilişim sektörüde tüm kurumlarıyla payını düşeni alıyor. Ümidimiz ve temennimiz ülkemizin içinde bulunduğu bu durumdan bir an önce çıkmasıdır.
İnternet için ayrı yasalara ve kanunlara ihtiyaç var mıdır? Bu soru uzunca bir süredir nadirde olsa karşılaştığım bir soruydu. Fakat bu son dönemde daha sık bu soruyu duyar oldum. Kişisel düşüncemi tek cümle ile özetlersek şu şekildedir: “Siber dünya gerçek dünyanın dijital izdüşümüdür. O yüzden ayrıca kanunlara çokta gerek yoktur. İyi bakıldığında görülecektirki gerçek dünyanın kanunları aslında siber dünya içinde yeterlidir.” Bu söylediklerimizi şöyle açalım.
Öncelikle şuna karar vermemiz gerekiyor. İnternet denen teknolojik bütünlüğün tamamı nedir? Yani bir medya aracı mıdır değil midir? Bu soruyu şöyle biraz daha anlaşılır hale getireyim. Bildiğimiz gibi gerçek hayatta TV, radyo, gazete, dergi, vb. platformlar medya aracı olarak kabul edilir. Bunların arasına internette girer mi girmez mi? Bu soruya evet der ve tüm interneti bir medya aracı olarak kabul ederseniz korkarım işin içinden çıkamazsınız. Kişisel düşüncemiz internetin tamamının medya aracı kabul edilmemesi sadece bazı sitelerin işlevleri nedeniyle medya aracı olarak kabul edilmesi gerektiği yönünde. İnterneti gerçek hayatın siber dünyada yansıması olarak düşünmeliyiz. Bir düşünün, gerçek hayattaki hemen hemen herşeyin siber dünyada bir karşılığı yok mu? Örneğin; bankacılık işlemleri, ticaret, habercilik, vb. Madem böyle, gerçek hayattaki her alandaki düzenleme veya kanunların siber dünyada da geçerli olmaması için sebep nedir? Neden siber dünya için ayrıca kanunlara gerek duyuyoruz? Oysa bizim gerçek dünya ile siber dünya arasındaki izdüşümleri netleştirmemiz lazım. Demeliyiz ki internetteki şu olay gerçek hayattaki şu olaya denk gelmektedir. İnanın bu şekildeki tanımlamalar daha kolay yol almamızı sağlar.
Bazı somut örnekler vereyim. Gerçek hayatta iki kişi kavga ettiğinde ve birbirine hakaret ettiğinde izlenen yöntem nedir? Bu iki kişiden biri veya üçüncü bir şahıs bu olanlardan şikayetçi olmadığı sürece polis bile devreye girmez. Polis bir şekilde devreye girdiğinde ise taraflara uzlaşmaları konusunda telkinde bulunur. Ticareti ele alalım. Gerçek hayatta ticaretin kuralları bellidir. Ticaret ile ilgili kanunlarla tarafların hak ve yükümlülükleri düzenlenir. İnternette yapılan ticaretin gerçek hayattan farkı nedir ki ayrı düzenlemeler yapma zorunluluğunda hissediyoruz kendimizi. Gerçek hayattaki kanunlar siber dünya içinde geçerli ve işler kılınsa herşey daha kolay olmaz mı? Alın bunlara benzer durumları siber dünyaya uyarlayın.
Siber dünya son 20 yıldır yoğun olarak insanlığın hayatında. Hâlâ tabir-i caizse tam bir Teksas ortamı. Yani hızlı ve etkili silah kullanana yan bakılmıyor, yaptığı yanına kalıyor havası var. Fakat bu böyle sürmez. Nitekim artık ABD’de bile bir Teksas ortamı yok artık. Otomotiv sektörünü ele alalım. İlk arabalar yaptığında geri vitesi ve dikiz aynası olmadığı söylenir. Hafifçe tebessüm edip “Hadi ya!” dediniz değil mi? Biz okuduklarımızın yalancısıyız. Okuduğumda bende aynı tepkiyi göstermiştim. Bunun sebebi de bu olmayan şeylerin olmamasını aklımız bile kabul etmediği içindir. Otomotiv sektörünün geçen süre içinde hem teknolojileri gelişti hem de gerçek hayat içinde nasıl içselleştirleceği netleşti. Bugün hayatımızda yollar ve trafik kuralları diye kocaman gerçeklikler var. Otomotiv gerçek hayatımızı her şeyiyle kaplayan bu hale kaç yılda geldi dersiniz? Ben diyeyim 50 siz diyin 100 yılda. Peki, kötü mü oldu? Benim cevabım kesinlikle hayır. Otomotiv günümüzdeki haline gelirken zamanında yapılmayan veya yapılamayan düzenlemeler yüzünden belki de bir çok masumun çeşitli şekillerde canı yandı. Tabii ki kimsenin canı yansın istemeyiz ama sonuçta otomotiv sektörü diye bir şey bugün ki haline geldi.
Tüm bunları siber dünya bağlamında düşünürsek diyeceğimiz şudur. Gerçek dünya ile siber dünya arasındaki izdüşüm bağlarının net olarak belirlenmesi, gerçek dünya kanun ve kurallarının siber dünya içinde geçerli kılınması gerekir. Yani insanlar şunu bilmeli. Gerçek dünyada ne yaptığımda neyle karşılaşıyorsam o şeyi siber dünyada yaparsam da aynı şeyle karşılaşırım. Bu kadar kolay.
(Bu yazının bir kısmı 26 Ocak 2014 tarihli Para dergisinde yayınlanmıştır.)