İnternet güvenliği pazarı beş yıl daha büyüyecek
Geçtiğimiz hafta yazılım sektörünün önemine değinmiş ve nasıl bir bacasız sanayi olduğunu anlatmıştık. Bu hafta bahsedeceğimiz internet güvenliği pazarı ise bazı uzmanlara göre yazılımın alt sektörü, diğer bazı uzmanlara göre ise kendi başına bir sektör olarak değerlendiriliyor.
Bu pazar ilk doğduğunda bilgisayar güvenliği pazarı olarak adlandırılırken internetin vazgeçilmez haline gelmesiyle adeta evrim geçirdi. Öyle ki artık ‘internet güvenliği pazarı’ olarak tanımlanıyor. Bu pazarda dünya çapında etkin oyuncuların sayısı ise iki elin parmakları kadar.
Bu konuyla ilgili olarak rakamsal verilere bakmak istediğimizde tabii ki her konuda olduğu gibi KKTC’deki mevcut rakamlara ulaşma şansımız yok. Biz de Türkiye ve dünyadaki rakamlardan bazı örnekler vereceğiz. İnternet kullanıcısı verilerine baktığımızda, Gartner tarafından Türkiye için tahmin edilen pazar hacmi 26.8 milyon dolar. Bunu kullanıcı sayısına böldüğümüzde kişi başına 0.8 dolar gibi oldukça düşük bir rakam çıkıyor.
Bu da demek ki Türkiye’de insanlar güvenlik konusunda 1 dolardan daha az para harcıyor. Oysa ABD’deki ortalama harcama miktarı 10.66 dolar. Bu rakam İngiltere’de 7.68, Rusya’da 1.77, İsrail’de 4.68, Brezilya’da 10.92, Çin’de ise 0.52 dolar. Bu analize göre baktığımızda, Türkiye’de internet güvenliği konusunun ticari açıdan gelecek vaat eden bir pazar olduğunu söyleyebiliriz.
Rakamlar bunları söylüyor. Ancak ücretsiz sürüm kullanımı diye bir gerçek olduğu da unutulmamalı. Bireysel Türk kullanıcısına baktığımızda, genelde ücretsiz sürümleri tercih ettiklerini görüyoruz. Gerçi bu durum sadece Türkiye’ye özgü değil. Başta ABD ve İngiltere olmak üzere tüm dünya ülkelerinde ücretsiz sürüm kullanımı oldukça fazla. Fakat şunu unutmamak lazım bu pazarda bireyselden değil kurumsaldan ciddi paralar kazanılıyor. Bireysele ücretsiz verilen ürünlerdeki amaç kullanıcıda alışkanlık oluşturmak. Çünkü o insanlar bir yerlerde çalışıyor. Çalıştıkları kurumlarda da dolayısı ile alışkın oldukları ürünü kullanmak istemeleri gayet olağan bir davranış biçimi.
Son 9 yılda internet kullanıcı sayısının yüzde 1.200 arttığını dikkate alırsak, internet güvenliği pazarının nasıl devasa boyutlara ulaşacağını kestirmek zor olmasa gerek.
Bu pazardaki ürünler geçen zaman içinde çok ilginç bir evrim geçirdiler. Bilgisayar güvenliği deyince daha önceleri akla sadece ‘antivirüs’ geliyordu. Günümüzde bu tanım evrim geçirdi ve internet güvenliği (internet security) adını aldı. Daha önceleri firewall (güvenlik duvarı), spyware (casus yazılımlar) gibi farklı pazarlar da vardı. Günümüzde bunların hepsi internet güvenliği etrafında toplandı. Gidişat artık iyice belli etti ki internet güvenliği kavramı yerleşti. Ancak bu gidişat içinde farklı trendler de barındırıyor. İlk olarak davranışsal antivürüs araçları ve internet güvenliği kavramı öne çıkıyor. Artık güvenlik pazarında da 2.0’a geçiliyor diyebiliriz. İkincisi, internet kullanıcıları artık daha az teknik oldukları için güvenlik yazılımlarının detaylarını yönetebilme yetkinliğine sahip değiller. Dolayısı ile ürünlerin kolayca yüklenebilir, kolayca yönetilebilir olması gerekiyor. Ayrıca sistem performansını da minimum etkilemeliler. Üçüncü trend olaraksa son kullanıcı bazlı güvenliğe daha fazla kayış olduğunu görüyoruz.
Gartner analizlerine göre, bu pazarda son yıllarda düzenli bir büyüme söz konusu. Önümüzdeki beş yıl içinde de sürekli büyüme bekleniyor. Evet, internet Güvenliği pazarını böyle bir gelecek bekliyor. Siz, siz olun kişisel bilgisayarınızın güvenliğini ihmal etmeyin. Yatırım yapmayı düşünüyorsanız bu pazarı araştırmadan karar vermeyin derim.
(Bu yazının bir kısmı 30 Haziran 2010 tarihli Star Kıbrıs gazetesinde yayınlanmıştır.)