Tarife değişikliği nelere yol açtı?
2007 başında ise, Türk Telekom’un “tarife dengelemesi (tariff rebalancing)” dediği bir uygulama ile karşılaşıldı. Bu uygulamanın bir tarafından indirim, diğer tarafında ise zam görülüyordu. Yani şehirlerarası ve milletlerarası görüşmelerde % 55 gibi indirim, şehiriçi görüşmelerde ve sabit ücretlerde % 25 gibi zam.
Tarifeye ilk kıyameti koparanlar alternatif telekomcular oldu. Sektörün sivil toplum örgütü olan Telkoder olayı “serbest rekabete aykırı. Rekabet olan yerlerde indirim, olmayan yerlerde zam var” şeklinde yorumlarken, olayı Danıştay’a kadar taşıdı.
Telkoder bu tarife değişikliğinin 720 milyon $ civarında bir gelir artışına neden olacağını iddia etti ama Türk Telekom Başkanı Paul Doany rakamı “150 milyon YTL kadar artış olacak. Bu rakam kullanıma bağlı olarak 250 milyon YTL’ye kadar çıkabilir. Bu da 2006 ses gelirlerinde yüzde 3 ila 5 arasında bir artışa tekabül ediyor” şeklinde özetliyor.
Arkasından Tüketiciler Birliği bir kampanya başlattı. Telekazık adını taşıyan kampanya çerçevesinde de 200.000 imza toplayarak Telekomünikasyon Kurumu’na ilettiler. Tüketiciler Birliği, Telkoder ile paralel bir strateji izleyerek, son kullanıcının faturasının artacağı üzerinde durdu. Gerçekten de hesaplı hat müşterilerinin eskiden sabit hat içinde 100 adet olan ve gün boyu istenen saatte kullanılabilir kontürlerinin, yeni tarifede gece saat 11-07 arasına kaydırıldığı görülüyor. Bu ise, faturalarda eskiye oranla farklı bir fiyatın gözükmesine neden oluyor. Özellikle dar gelirli vatandaşları etkileyen bu duruma karşı Türk Telekom önce sadece mart ayı için, sonra nisan ve mayıs ayları da dahil olmak üzere indirim yaptı.
Türk Telekom tarife değişikliği konusunda kendisini “Ses tarifelerinin dengelenmesi, Oger Telecom’un özelleştirme öncesi iş planının bir parçasıydı” sözleri ile savunuyor. Şirketin CEO’su Paul Doany turk.internet.com portalına yaptığı açıklamada “yalnizca yeniden dengeleme açısından bakıldığında, sabit ücretlerimizi şu anda arttırdığımızdan daha fazla arttırmamız gerekiyordu ama biz söz konusu artışı, 2004 yılında yapılan son artıştan bu yana geçen dönemde gerçekleşen enflasyon oranıyla sınırlamayı tercih ettik” sözlerini kullandı. Doany, sabit ücrete gelen artış konusunda da şunları söyledi “Avrupa’lı operatörlerde ses gelirleri içinde, sabit ücretin payı % 40-50 iken, Türk Telekom’da % 28 idi. Şimdi bunun % 36’ya çıkmasını umut ediyoruz.”
Telkoder’in itiraz noktalarından ikisi, Türk Telekom’un “hakim piyasa gücü” olması nedeniyle tarifelerinin maliyet bazlı olarak tanımlanması gerekliliği idi ama Türk Telekom’un Telekomünikasyon Kurumu’na bir maliyet hesabı verdiği ve tarifelerin de buna göre yapıldığı bildiriliyor . Diğer yandan Telkoder’in en önemli talebi, bu fiyat değişikliğine uygun olarak kendi firmaları ile Türk Telekom arasında gerçekleştirilen arabağlantıya ödedikleri ücretlerin de düşürülmesiydi. Bu da Telekomünikasyon Kurumu’nun çalışmasıyla, alternatif telekomcular lehine 0,007 YTL düşürüldü.
Bu konularla ilgili Telekomünikasyon Kurumu ve Danıştay tarafında neler oluyor haftaya devam edeceğiz.
(Bu yazının bir kısmı 10 Haziran 2007 tarihli Para dergisinde yayınlanmıştır.)