Cepte büyük savaş yaklaşıyor
Cep telefonları hayatımıza girip o kadar hızlı evrim geçirdiler ki artık vazgeçilmezimiz oldular. Başlarda sadece telefondular. Ses iletimini sağlıyorlardı. Bu kuşağa birinci nesil telefonlar dendi. Sonradan işin içine kısa mesajlar ve onun türevleri girince karşımıza ikinci nesil çıktı. Şimdilerde ise üçüncü nesil telefonlar ile internet keyfini ceplerde de sürüyoruz. Üç yıla kadar gelmesi beklenen dördüncü nesilin bu pazarı nerelere götüreceğini ise şimdiden söylemek zor. Tek söyleyebileceğimiz çok olumlu etkileyeceği.
Dünya üzerinde yaşayan bir çok insan için cep telefonu öncelikli iletişim aracı konumunda. Zaman içinde geçiridkleri evrim ile artık sadece ses iletişimini sağlamakla kalmıyorlar. Bir çok insan akıllı telefonlar dediğimiz cihazlarla sürekli internete de bağlanır hale geldi. Dünya nüfusunun yarısının kah cepten, kah bilgisayardan bir şekilde internete bağlı olduğu söyleniyor.
Nitekim akıllı telefon pazarında sadece Apple geçtiğimiz yıl 34 milyon iPhone sattı. Bu yılın Haziran ayında piyasaya çıkan yeni iPhone, son raporlara göre 3 milyonu geçmiş. Apple bu yılın sonuna kadar 24 milyon iPhone üretmeyi hedefliyor. Diğer taraftan bu yıl hizmete soktuğu iAd. hizmeti ile reklamverenlerin tek noktadan iPhone kullanıclarına ulaşmalarını sağlıyor. Bir bakıma Google’ın zaten yaptığı işi yapıyor.
Bu pazarın bir diğer oyuncusu Google ise iPhonu bile kıskandıracak bir hızla büyüyor. Her gün 160 bin yeni Android cihaz kullanıma giriyor. Bu şu anlama geliyor. Android kullanan cihazların sayısı her yıl 58,4 milyon büyüyor.
Google bu pazarda daha çok büyümek istiyor. Çünkü Android ile çalışan bu cihazların her biri aynı zamanda Google için birer reklam platformu. Google’ın toplam gelirlerinin yüzde 96’sını reklamların oluşturduğunu söylersek sanırım konuyu daha bir anlaşılır hale getirebiliriz. Google bu cihazlarda hedefini kullanıca başına 10 dolar koymuş ve 1 milyar kullanıcya ulaşmayı hedefliyoor. Yani Android’ler üzerinden yılda 10 milyar dolarlık bir gelir hedefi var.
Bunlar olurken Nokia, Blackberry ve Microsoft sadece seyrediyor. Özellikle iş dünyasının çok tuttuğu Blackberry’nin başı dertte. Zaten son zamanlarda haberlere sık sık konu oluyor. Çeşitli ülkelerde yasaklanması tartışılıyor. Blackberry bu sıkıntıları aşmak için uğraşıyor. Blackberry’de iPhone gibi cep telefonu pazarına tipi ile damgasını vurdu. Çünkü tüketiciler cep telefonlarını görünüşlerine göre tanımlıyorlar. Örneğin klavyeli cep telefonlarına Blackberry tipi telefon diyorlar. Geniş ekranlı ve dokunmatik telefonlara ise iPhone tipi diyorlar. Bir marka için böyle bir algının oluşması azımsanacak bir şey değil. Nokia ise o kadar geniş bir ürün çeşidi oluşturdu ki eminim onlar bile takip edemiyorlardır hangi modeli ne için yaptıklarını? Microsoft’un ise bu konuda ne yapacağını bir anlasam ilk sizlerle paylaşacağım.
Nokia, Blackberry ve Microsoft, zaman zaman biz de bir şeyler yapalım diyorlar. Fakat bugüne kadar maalesef elle tutulur ciddi bir şey ortaya koyamadılar. Bunun sebebi de yeni nesil cep telefonlarını doğru tahlil edip konumlandıramamaları. Bu telefonları alan kullanıcıların asıl amacı konuşmak veya mesaj atmak değil. Asıl amaçları, biryerlere erişmek, bir şeyleri indirmek ve diğer insanlarla paylaşmak.
Diğer taraftan bu pazarda asıl fırtına ise önümüzdeki aylarda kopacak. Tüm sektörün taşları yerinden oynayacak gibi görünüyor. News Corp.’un sahibi Rupert Murdoch içeriği ücretli hale getirmek için bir süredir işbirliği yaptığı Apple ile yolları ayırdı. Murdoch kendi tablet ve platformunu üretmeye karar verdi. Elindeki medya gücünün ona verdiği içerik zenginliğini de düşünürseniz, cihazları pazara sunduğunda iyi bir pay edinebileceğini öngörmek hayalcilik olmaz.
Artık görüne o ki bu akıllı cihazlar pazarında donanım önemini yitirmiş görünüyor. Önemli olan içerik. Kim kendi platformunu daha çok insana ulaştırıp istediği içeriği sağlarsa geleceğin imparatoru o olacak.
(Bu yazının bir kısmı 22 Ağustos 2010 tarihli Para dergisinde yayınlanmıştır.)