Musa Savaş’tan… (3 Kasım 2016)

Nedense bu tür yazılar benim için hep zor olmuştur. Yani dertleşme içeren yazılar. Sözlü olarak bile dertleşmeyi beceremeyen ben, yazarak dertleşmeye çalışacağım. 🙁 Yazmamak için direnmek anlamsız. Yazalım o zaman. 😉

Sevgili okurlar, takipçiler, arkadaşlar… Son altı aydır ilginç bir süreç yaşıyorum. Bu süreç çok yoğun ve seyahatlerle dolu. Fakat bir taraftanda öğrendiklerimi sizlerle paylaşma arzusu… Tüm bunlara, kendi işimi kendimin yapmak istemesi, ‘kendine zaman ayırma’ denen kavramı benim için neredeyse yok hükmünde kılıyor. Bunları şikayet için yazmıyorum. Sadece kendimi sizlere anlatabilmek istiyorum. Bundaki tek amacımda zaman zaman neden yazmaya uzun aralar verdiğim konusunda sizleri bilgilendirmek. Çünkü sizler doğal olarak yorumlar yapıyorsunuz, sorular soruyorsunuz ve cevaplar bekliyorsunuz. Bunlar sizin en doğal hakkınız.

Ben yorumlarınızı ve sorularınızı hakaret (bana veya bir başkasına) içermediği sürece en kısa zamanda yayına koymaya çalışıyorum. Bunu yapıyorum ki o yorumuz veya sorunuzla ilgili bilgisi olan bir başka arkadaşımız varsa cevabını versin. Ben neden mi anında cevap yazamıyorum? An itibariyle bulunduğum ortamlar bir şeyler yazabilmem için uygun olmuyorda ondan. Fakat bundan sonra sitemiz üzerinden sorularınıza 24 saat içinde cevap vermeye çalışacağım. Sosyal medyadan sorduklarınıza ise cevap vermeyeceğim. Çünkü ben sosyal medyada etkileşime girmeyi sevmeyen birisiyim. Orası bana ait değil. Bana ait olmayan bir yerin sahibi olduğumu nasıl iddia edebilirim ki? Bu site ise bana ait ve ben bu siteyi sizlerle paylaşmayı seviyorum. Sizler olmasanız çok da anlamlı olmaz bu site. Tamam; benim emeğim, akılterim başlatıyor yazıları ama sizlerin yazdığı yorumlar her yazının eksiklerini kapatıyor ve daha mükemmel olmasını sağlıyor. Peki, çok mu mükemmel bir site? Tabii ki değil. Fakat kirpi yavrusunu nasıl ‘pamuğum’ diyerek seviyorsa, işte bu siteyi de ben ‘pamuğum’ diye seviyorum. 🙂

Önce sorularınızı kategorize edip cevaplarını yanlarına parantez içinde yazalım:
1. Netaş’ın satışı. (Yarın akşam yani 4 Kasım 2016 akşamı yazacağım)
2.Türk Telekom’daki yeniden yapılanma. (Biraz geç yazacağım. 7 Kasım 2016 Pazartesi sabahı. Neden geç yazdığımı o yazıda açıklayacağım)
3.Ne kadar isabetli yazıyorum? (Bu sorunun cevabını size bırakıyorum. Cevabı rahatça verebilmeniz içinse küçük bir ipucu vereyim. 31 Temmuz 2016’da yazdığım bu yazıdan başlayarak ilgili yazılarımı bir daha okuyun.)

Şimdi birazda sitemizin istatistiklerinden bahsedelim. Eylül ayında sitemiz 58.934 görüntüleme ve 14.077 ziyaretçiye sahip. Bu ziyaretçiler 127 adet yorum yazmış. Sitemizin bu rakamları Ekim ayında 155.094 görüntüleme ve 27.911 ziyaretçiye ulaşırken bırakılan yorum sayısı ise 290’a yükselmiş. Kişisel bir site için bunlar çok yüksek rakamlar. Tüm bu rakamlar sizlerin eseri. Hepinize teşekkür ediyorum.

Son olarak şunu demek istiyorum. Ben buradayım. Firmalara, markalara ve kişilere zarar vermeden yazmaya çalışmaya devam edeceğim. Yanlış yazarsam, siz doğrusunu yazın buraya. Eğrilirsem, beni doğrultun. Korkarsam, lanetinizi esirgemeyin.

Allah’a emanet olun.

Musa Savaş