ABD internetin sahipliğini bıraktı
Ağustos ayında haberini yazarken ne yalan söyleyelim çok da inanmıyorduk ABD’nin internetin sahipliğini bırakacağına. Hani biraz şaka gibi geliyordu. Şaka gerçek oldu. ABD tarihi adımı attı ve internetin sahipliğini 1 Ekim 2016 itibariyle ICANN’e bıraktı.
Konuyla ilgili olarak ICANN’in üç genel merkezinden biri olan ülkemizdeki ofisinden yapılan açıklamada şöyle deniyor: “1 Ekim 2016 tarihinde, İnternet Tahsisli İsimler ve Numaralar Kurumu (ICANN) ile Birleşik Devletler Ticaret Bakanlığı Ulusal Telekomünikasyon ve Bilgi Ajansı (NTIA) arasındaki İnternet Tahsisli Sayılar Otoritesi (IANA) işlevlerinin ifa edilmesine yönelik sözleşme resmi olarak sona erdi. Bu tarihi an, 1998 yılından bu yana süregelen bir süreci, internetin eşsiz tanımlayıcılarının koordinasyonu ve yönetiminin özel sektöre geçişini göstermektedir.”
Bu açıklamalar önemli. Geçmişe baktığımızda ABD bulduğu günden beri internetin yönetimini elinde tuttu. Tüm dünya, özellikle de Avrupa ve Uzak Doğu bu durumdan fazlasıyla rahatsız oldu. Çokca tartışma çıktı ve yıllardır da devam ediyordu. ABD habire ayak diretiyordu. Derken, Edward Snowden’in sızdırdığı bilgiler sonrası ABD’de geri adım başladı. 2014 yılında DNS yönetiminin NTIA’dan alınarak ICANN’e devredilmesi konuşulmaya başlandı. Hatta devir 2015’te yapılsın bile dendi. Fakat anlaşmanın değil hayata geçmesi imzalanması bile çok vakit aldı.
ICANN Kurulu Başkanı Stephen D. Crocker “Bu geçiş 18 yıl önce öngörülüyordu; fakat bunu bir gerçeklik haline getiren şey nihai teklifin taslağını hazırlayan küresel İnternet topluluğunun yorulmak bilmeyen çabalarıydı,” dedi. “Bu topluluk, internet yönetişiminde çok paydaşlı modeli meşru kıldı. Topluluk; işletmeler, akademisyenler, teknik uzmanlar, sivil toplum, hükümetler ve birçok farklı ses dahil olmak üzere tüm seslerin dahil edilmesiyle tanımlanan bir yönetişim modelinin, yarının İnternetinin tıpkı bugünün İnterneti kadar özgür, açık ve erişilebilir kalmasını sağlamanın en iyi yolu olduğunu gösterdi.”
Tüm bunların gerçekleşmesinin, son kullanıcalara yani bireysel ya da kurumsal internet kullanıcılarına pek bir etkisi olmayacak. Sonuçları daha çok politik gelişmeleri etkileyecek. Yani DNS’in bir değil çokca patronu olacak. Çünkü, ICANN, çok uluslu yönetim kurulu olan bir özel şirket gibi. 2013 yılında üç merkeze ayrıldı. Bu merkezlerden biri de İstanbul oldu. Fakat ICANN hâlâ Kaliforniya (ABD) kanunlarına tabi bir ABD şirketi durumunda.
İşin teknik tarafıyla ilgili de bilmeyenler için bazı bilgiler verelim. Alan adları yani site adresleri bilindiği gibi internetin en can alıcı noktası. İnternet sitelerini kısaca DNS denilen alan adları ile bulabiliyoruz. Fakat internetin teknolojik alt yapısı gereği siteler ve diğer her türlü cihaz (bilgisayar, tablet, telefon, vb.) aslında IP (Internet Protocol) numarası ile adresleniyor. DNS ise sitelerin bildiğimiz adresleri ile bu IP numaralarını eşleştiren sistem.
Sonuç olarak, 23 Ağustos 2016’da 25 yaşını kutlayan internet için bu önemli bir eşik. Şimdi internet ile ilgili yeni bir şeyler söylemek lazım.
(Bu yazının bir kısmı 9 Ekim 2016 tarihli Para dergisinde yayınlanmıştır.)