Bu gece sabaha dönerken…
Kaldırımlar 1 Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında; Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum. Yolumun karanlığa saplanan noktasında, Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum. Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık; Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar. İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık; Biri benim, biri de serseri kaldırımlar. İçimde damla damla bir korku birikiyor; Sanıyorum, her sokak başını kesmiş…
Ben
Hayatın koşturmasında bir kaldırım taşı oldum hep, Adımları saydım, Üstüme basıp geçenlerin kilolarını tarttım, Çok doğru insanda bastı üstüme, Yanlış adım atan doğru, Doğru adım atan yanlış insanlarda oldu, Bazen buz kesildim kaydırdım bilmeden, Bazen su döküldü ıslandım, Kazdılar, Kaldırdılar beni, Sonra yerli yerine hiçbir şey anlamadan yerleştirdiler… İşim bir kaldırım taşı olmaktı hep, Tüm…
Kim neyle övünür?
Galatasaray kazandığı kupalarla, digerleri ise kazandığı Galatasaray maçları ile övünür.
Beklenen…
Ne hasta bekler sabahı, Ne taze ölüyü mezar. Ne de şeytan, bir günahı, Seni beklediğim kadar. (Necip Fazıl Kısakürek) Sabah, sabah bu şiir dolandı dilime. İkinci kıtasını ne söylemeye dilim varıyor, ne de yazmaya elim.
Aşk nedir? Ne değildir?
Aşk nasip işidir, hesap işi değil. Aşk adayıştır, arayış değil! (Mevlana)