Bilişim Sektörü Nasıl Kurtulur? Y Nesli ile mi?
Bilişim Sektörü, internetin ve mobilitenin yükselen yıldızı ile birlikte 2000’lere damgasını vuran en önemli sektör. Bunu sadece biz söylemiyoruz. Her alandaki tüm uzmanlar hemen hemen bu konuda görüş birliği içinde. Bunu söylerken diğer sektörleri önemsizleştirmiyorum. Diğer sektörlerde çok kıymetli. Fakat bir düşünün, bilgisayarlar olmadan, sadece muhasebe alanına bakacak olursak, muhasebe yazılımı olmadan bugün hangi sektördeki hangi şirketi yönetebilirsiniz.
Türkiye, gencecik nüfusuna ve pratik zekasının gücüne karşın, bugüne kadar bu sektörün ekmeğini yemeği çok fazla başaramadı. Tübisad’ın açıkladığı rakama bakarsak, 61,6 milyar TL. Fakat bunun içinden “üretim” anlamında “ne kadarı yerli?” diye sorarsanız, hepimizin çok üzüleceği rakamlar söyleriz. Örneğin cep telefonlarına her sene 5-6 milyar dolar para ödediğimiz belirtiliyor.
Hemen moralinizi bozmayın, eski Bakanımız Binali Yıldırım’ın (yeni bakanımızdan bir şikayetimiz henüz yok ama Binali beyi özlüyoruz nedense) ifadesiyle “Akıl Teri” olarak tanımlanan bu alanda Y Nesli dediğimiz pırıl pırıl zekalar geliyor. Bu zekaların istihdamı içinde diğer taraftan Dr.Tayfun Acarer’in başkanlığındaki BTK’nın ARGE’yi arttırmak yolundaki çabalarını görmemezlikten gelmek ne mümkün.
Eğri oturup doğru konuşmak gerekirse AK Parti hükümetinin ARGE alanında oluşturduğu müthiş ivme ve teknoloji alanına yaptıkları destekler sonucunda, bugün bir çok gencimizin önünün açıldığını görüyoruz. Örnek mi? Alın size bir kaç muhteşem proje.
İTÜ Öğrencileri Uydu Tasarımında Birinci Oldular: Bu yazıyı yazma fikrini veren de doğrusu bu proje oldu. İTÜ ARISAT Model Uydu Takımı, Amerika’da düzenlenen “Cansat Competition”da Dünya Birincisi oldu. Farklı ülkelerden 59 takımın yer aldığı yarışmada, bu yıl kendi enerjisini kendi üretebilen uydular yarıştı. İTÜ, 2011 ve 2012’de de yarışmadan birincilikle dönmüştü. (https://www.facebook.com/ituarisat)
Giresun Keşap Anadolu Lisesi, Amatör Telsiz ve Uzay Teknolojileri Kulübü: Bu kulüp için yapabileceğimiz tek yorum: Müthiş bir çalışma. Bir kısmını bilişim sektöründen tanıdığımız Ulaştırma Bakanlığı eski müsteşar yardımcısı Tahir Dengiz, Gazi Üniversitesi astronomi bölümü emekli Profesörü Ethem Derman hoca gibi müthiş adamların, uydu, uzay, telsiz gibi konularda seminer verdiği çocukların kurduğu bu kulübün yaptığı projeler kendi boylarını çoktan aşmış. Mars’ta Uzaktan Kumandalı Tarım projesi mi istersiniz? Yoksa mikro keşif aracı mı? Daha fazlası için web sitelerine bakın. (http://www.ym7xka.org.tr/tr/)
BozukYol.Com: Fatih projesinde Türksat adına çalışan 3 gencimizin yaptığı bu proje hem sosyal sorumluluk, hem de ticari bir iş modeline dönebilir. Cep telefonunuza yüklediğiniz yazılım, siz arabayla giderken, yoldaki çukurları işaretliyor. Bunları Belediye’ye yollayarak yollarınızı düzenleyebiliyorsunuz. Ama projenin ticari yönü de var; mesela, belli bir noktaya gelen kişilere, “burada indirim var”, “filanca mağazaya yaklaştınız” mesajları da yüklenebiliyor. (www.bozukyol.com)
Pinicate.com: Farklı yazılım firmalarında çalışan 2 gencimizin ürettiği bu uygulama ise, önemli bir sıkıntıya cevap verdiği için önümüzdeki dönemin sosyal medyası adayı diye düşünüyoruz. Çünkü malum sosyal medyada doğru haberler kadar, yalan yanlış haberler de yayılabiliyor. Bunun zaman zaman tehlike olabileceği de düşünülüyor. Oysa “vatandaş haberciliği” olarak adlandırabileceğimiz uygulamada, kullanıcılar etraflarındaki haberi giriyorlar. Diğerleri ise bu haberi onaylıyor. Dolayısıyla haberlerin güvenilirliği kontrol altına alınmış oluyor. (www.pinacate.com)
VitrinGez.com: Bu kadar erkeğin arasında bir bayan girişimci koymazsak olmaz değil mi? Sektörün yakında bildiği Natali Yeşilbahar, ortağı Önder bey ile ilginç bir projeye imza atmışlar. 100’ün üzerindeki e-ticaret sitesi ile işbirliği yapan VitrinGez, size istediğinizi yüzlerce site dolaşmadan buluyor. Hatta haber veriyor. Mesela üstü benekli bir kravat arıyorsunuz ama fiyatı da şu kadar liranın üstüne çıkmasın. O zaman VitrinGez.com’a bir göz atmalısınız. (www.vitringez.com)
Tüm bunlar ve benzeri projeler ülkemizin geleceği adına umudumu yitirmememi sağlıyor. Sizce de öyle değil mi?
(Bu yazının bir kısmı 29 Haziran 2014 tarihli Para dergisinde yayınlanmıştır.)