Bilişim sektörü ne kadar rekabetçi?
Yazılım korsanlığıyla mücadele eden BSA (Business Software Alliance) güzel bir çalışmaya sponsor olmuş. Çalışmanın Türkçe ismi 2008 IT Sektörü Rekabet Analizi Araştırması.
Bu araştırma kapsamında oluşturulan Global IT Sektörü Rekabet Endeksi sıralaması, ülkelerin rekabetçiliğini gösteriyor. Bu araştırmanın altındaki imza ise Economist Intelligence Unit’e (Economist İstihbarat Birimi) ait.
İkincisi yapılan çalışma, 66 ülkenin bilişim teknolojileri (IT) sektörünü, ülkelerin IT sektörünün rekabetçiliğini destekleme düzeyi bağlamında değerlendiriyor ve inceliyor. Dünyanın en büyük 20 ekonomisi geçen yılki endekse göre liderlik konumlarını korudu.
Bunların dokuzu sıralamada daha üst sıralara, 11’i ise daha alt sıralara yerleşti. İlk beş sırada yer alan üç ülke Tayvan, İsveç ve Danimarka olarak belirlendi. Türkiye’nin de dahil olduğu Avrupa’nın en yüksek not alan beş ülkesinden üçü İngiltere, İsveç ve Danimarka olarak belirlendi. Ülkemizse Avrupa sıralamasında Litvanya ve Letonya’dan sonra 25’inci sırada yer aldı. Dünyada neredeyiz derseniz, hemen söyleyelim. Geçen yıla göre bir sıra yükseldik. Bu yıl 38’inci sıradayız…
Economist Intelligence Unit’e göre IT sektörünü destekleyici bir ortamın oluşturulmasında 6 faktör rol oynuyor. Bunları şöyle sıralayabiliriz:
- Yetenekli, kalifiye iş gücü oluşturmak için insanlara yatırım yapılması
-
Ülke için araştırma ve geliştirme konusunda ciddi yatırımları olan, yenilikçi dostu bir kültür oluşturulması
-
Yüksek kaliteli, rekabetçi geniş bant pazarlarına sahip gelişmiş ve güvenli bir IT altyapısı
-
Fikri mülkiyet haklarını koruyan ve siber suçlara karşı etkili bir yaptırım uygulayan hukuk yapısı
-
Açık, rekabetçi iş ortamı
-
Teknolojiyi desteklemek ve pazardaki güçlerin çalışmasına olanak tanımak için doğru dengeyi kurabilen bir hükümet liderliği.
Araştırmanın öne çıkan diğer sonuçlarını ise şöyle özetleyelim:
Yurtiçi IT sektörlerinde insana yatırım hayati önem taşıyor. IT üreticilerinin önümüzdeki yıllarda karşılarına çıkacak en büyük zorluk yetenek avcılığı olacaktır.
Rekabetçi genişbant pazarları güçlü IT sektörlerinin gelişmesine yardımcı oluyor. Hızlı, güvenilir ve güvenli internet erişimi olmadan teknoloji şirketleri iş ortakları ve araştırma camiasıyla etkin bir biçimde iletişim kuramaz ve hizmetlerini internet üzerinden satışa sunamaz.
Fikri mülkiyet haklarını koruyan ve siber suçlara karşı güçlü yaptırımlar uygulayan, sağlam bir hukuki bir yapı zaruridir. ABD, Avustralya ve Batı Avrupa ülkeleri IP koruması ve siber suçlara yönelik en etkili sistemlere sahiptir. Ancak Çin gibi zorlu ülkelerde de yavaş da olsa ilerlemeler görülmektedir.
Küreselleşme ve Internet AR&GE’yi özgür kılacaktır. Yetenek, teknoloji, sermaye ve başarılı üniversiteleri bir araya getiren ekosistemler, çevrim içi ya da dışı da olsa yenilikçiliğin en önemli destekleyicisi olacaktır… Ne diyebiliriz ki? Herkes üstüne düşeni alsın.
(Bu yazının bir kısmı 28 Eylül 2008 tarihli Para dergisinde yayınlanmıştır.)