Bilişim Trendleri Nereye Doğru?

Günümüz bilişim trendleri dediğimizde aklınıza neler geliyor. İlk gelenler “mobilite, büyük veri ve bulut” değil mi? Doğru. Günümüz trendleri bunlar. Fakat bunlar çok yakın bir gelecekte biraz evrilecek. Daha bütünleşik bir hâl alacaklar. Neler mi gelecek? Siber dünya ile gerçek dünyayı birbirine bağlayan yeni teknolojiler hayatımıza girecek. Karar vermeyi ölçümlere bağlayan bir dünya gelecek. Güvenlik teknolojileri yenilenecek. Tüm bu değişimlere ayak uydurmak için Bilgi İşlem Departmanlarına yine büyük iş düşecek.

Bu yeni teknolojileri şimdi biraz detaylayalım. Siber dünya, gerçek dünya birleşmesini henüz tamalamadı ama bir hayli yol katetti. Bu birleşmenin en büyük aktörü mobilite. Hem internete eriştiğimiz cihazların çeşitlenmesi (dizüstü, akıllı telefon, tablet, vb.) hem de mobil genişbantın daha genişlemesi ile artık her yerden ve her an işlem yapılabiliyor. Sadece özel hayatımızla ilgili işlemleri değil, kurumsal anlamda banka işlemleri, e-ticaret, e-devlet işlemleri, eğitim, sağlık vb. herşeyi yapmak artık mümkün.

Fakat en önemli gelişme Nesnelerin İnterneti (IoT – Internet of Things) konusunda yaşanacak. Cisimlerin sensörler aracılığıyla birbirlerine bağlanması ve bu yolla bilgilendirme ya da bir işlem yapılması anlamına gelen bu model ile pek çok işlem siber dünyanın bir parçası olacak. Nedense bu konu aklıma Terminatör filmindeki Skynet’i getirdi. Olumsuz düşünmeyin diyor uzmanlar.

Gelişmelerden bir diğeri ise üç boyutlu yazıcılarda yaşanacak. Gittikçe ucuzlayan fiyatı ile bir çok insan bazı hayallerini gerçekleştirebilecek. Özellikle endüstriyel anlamda her alana hakim olacak. Bu durum üretim yapan şirketlerin maliyetlerini önemli oranlarda düşürecek.

Hani “Big Data – Büyük Veri” diyip duruyorduk ya… İşte büyük veride ikinci safhaya geçilecek. Yani büyük veri içeriğinin anlamlandırılması başlayacak. Yani insanoğlu büyük verinin içeriğine resmen bulaşacak. Bu durum yeni meslek dallarının doğmasına yol açacak. Çünkü, günümüzde her türlü verinin toplanmasıyla birlikte bu veri analizlerinin yapılması ve doğru yorumlanması artık çok daha önemli hale geldi. Bu durum cihaz tarafına da yansıyacak. Topladığı verileri anlamlandırarak iş yapan makinalara, sürücüsüz arabalara, gelişmiş robotlara, siber kişisel asistanlara rastlamaya başlayacağız. Bu makinalar ilerleyen yıllarda daha akıllı hale gelip her yanımızı kuşatacak.

Tüm bu yeni trendlerin olmazsa olmazı ise tabii ki güvenlik. Çünkü siber dünyaya giden yollar önce güvenlikten geçiyor. Güvenlik, gelişimi yavaşlatacak veya engelleyecek bir husus olarak kabul edilmemeli. Fakat, anlamamız ve kabullenmemiz gerekense, hiçbir zaman yüzde 100 güvenli bir siber ortam olmayacağı.

Bütün bunlar tabii ki Bilgi İşlem Departmanları tarafından hem takip edilecek. Takip etmekle kalmayıp en uygun teknolojiyi şirketlerine uygulayacaklar. Bunları yaparken vazgeçilmez platformları bulut olacak tabii ki. Fakate, güvenlik, regülasyonlar, çıkış planı korkuları, ilgili altyapı eksiklikleri gibi sebeplerle bulut servisleri henüz tahmin edilen düzeyde yaygınlaşamadı. Fakat gelecek bulutun.

Bilgi İşlemcilerin diğer vazgeçemediği araç ise yazılım ve uygulamalar olacak. Yazılım ve uygulamalar şirketlerin Bilgi İşlem Departmanlarında ağırlığını bir hayli artıracak. Çünkü, yazılım tabanlı süreçlerden ve ağlardan bahsediyoruz. İş yaşamının siber dünyada devamı için gerekli olan esneklik basit altyapılardan karmaşık uygulamalara kadar olan yazılım programlarından geçiyor.

Bilişim dünyasının guruları arasında konuşulan ve tartışılanlar bunlar. Biz de bir nebze sizlere ışık tutalım dedik. Yaşayıp görceğiz.

(Bu yazının bir kısmı 10 Mayıs 2015 tarihli Para dergisinde yayınlanmıştır.)