“Bilişimi himayeme alıyorum”
Türkiye Bilişim Derneği’ni (TBD) mutlaka duymuşsunuzdur. 1971’de kurulan dernek bu özelliği ile ülkemizin en eski sivil toplum örgütlerinden biri. Ayrıca, 8 binin üstündeki üye sayısı ile de en büyük olma özelliğine sahip. Bu kadar çok üyeye sahip başka bir sivil toplum örgütü var mı? Sanmıyorum. Merkezi Ankara’da olan derneğin İstanbul, Eskişehir ve Bursa’da da şubeleri var. Devasa bir organizasyon.
TBD her yıl Kasım ayında Bilişim Kurultayı adı altında bir etkinlik yapar. Bu etkinliğe 10 bine yakın bilişimci katılır ve Türkiye’nin bilişimle ilgili her konusu masaya yatırılır. Problemli olan alanlar tespit edilir. Çözümler üretilir.
Bu yılda Bilişim’08 (25. Bilişim Kurultayı), “Yakınsama” sloganıyla 19 Kasım Çarşamba günü Ankara Sheraton Oteli Kongre Merkezi’nde başladı. 21 Kasım Cuma akşamı sona erdi. TBD Başkanı Turhan Menteş’in açılışını yaptığı etkinliğin ilk oturumu Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün katılımıyla gerçekleştirildi. Açılışta Yaşam Boyu Hizmet Ödülü, bu yıl Devlet eski Bakanlarından Tınaz Titiz’e verildi. Cumhurbaşkanı’nın yaptığı konuşmada “Bilişimi himayeme alıyorum.” sözü bu etkinliğin nihai hedeflerinden birine ulaştığının en belirgin göstergesiydi.
Etkinlikte o kadar çok başlık var ki; buraya yazmak kalksak yazımız çok sıkıcı hale gelecek. İstediğiniz tüm detaylara derneğin tbd.org.tr veya etkinliğin bilisim.org.tr sitelerinden ulaşabilirsiniz. Tek cümlede özetlersek; etkinlikte, bilişim sektörü açısından gündemde tutulması gereken önemli konular ele alınırken sektöre yön veren kişileri bir araya getiren platformlar oluşturuldu ve katılımcılar teknolojideki son gelişmeleri birinci ağızlardan dinleme ve inceleme imkânı buldular.
İlk gün akşam açılış kokteylini anlatmadan geçemeyeceğim. Çünkü bu gecede Bilişim Hizmet Ödülleri dağıtıldı. Bu etkinliğin kapsamında Basın, Medya, Sanal Müze, Spor, Sağlık ve Bankacılık gibi çeşitli kategorilerde bilişimi en iyi kullanan ve sağlayan kuruluş, firma ve kişilere verilen “Bilişim Hizmet Ödülleri”ni bizler de sizlerin sayesinde boş geçmedik. Bu yıl üçüncüsü düzenlenen Bilişim Hizmet Ödülleri sizlerin ve TBD üyelerinin oyları ile belirlendi. Samanyolu ailesi olarak bizim de üç kategoride adaylarımız vardı. Internet Haber Sitesi kategorisinde samanyoluhaber.com birinciliği az bir farkla ntvmsnbc.com’a kaptırdı. Fakat Spor Sitesi kategorisinde spordabugun.com güçlü rakiplerini geride bırakarak birinci oldu. Diğer taraftan Samanyolu Haber TV’de yayınlanan, Konsept Danışmanlığını ve Yapımcılığını yaptığım Bilişim Dünyası programı, TV Programı kategorisinde birinci oldu. Tabii ki bu birincilikler sizlerin sayesinde oldu. Sizlerin teveccühü bizi daha iyisini yapma konusunda motive ediyor.
Etkinlikte her şey çok güzeldi fakat etkinliğin yapıldığı Ankara Sheraton tek kelime ile berbattı. Şöyle ki; ilk gün öğleden sonra basına ayrılan özel odada meslektaşlarla oturuyorduk. Geçen yıllarda orada bir garson olurdu. Bu garson çay, kahve ve benzeri taleplerimizi yerine getirirdi. Biz, geçmiş yılların alışkanlığı ile oradaki garsona çay talebinde bulunduk. Aldığımız cevapla hepimiz şok olduk. Cevabı kelimesi kelimesine şöyle: “Basına bir şey yok. Şu dışarıda sebil var. İstediğiniz kadar su içebilirsiniz.” Bunu söylerken basın odasının girişindeki üstüne damacana konmuş sebili gösteriyordu. Bu durumu TBD’nin yetkililerine bildirdik. Birazdan çaylarımız geldi. Fakat ilk ve son gelen çaylardı. İkinci gün ben orada olamadığım için hala etkinliği takip eden ve bu olayı birlikte yaşadığımız bir meslektaşımı aradım. Basın Odasındaki durumu sordum. Maalesef düzeltilmemiş. Hala aynı. “Görevliler biz basın mensuplarına dövecek gibi bakıyorlar” dedi arkadaşım.
Sheraton ülkemizin başkentindeki en önemli otellerinden biri olmasına rağmen çalışanlarının davranış biçimleri kasaba otellerinde bile rastlanmayacak cinstendi. Geçtiğimiz günlerde Sheraton çalışanlarının bir foto muhabirinin kolunu kırdığını hatırlayınca da Ankara’nın böyle bir oteli hak etmediğini düşünmeye başladım. Benim için resmen bir hayal kırıklığıydı.
Önümüzdeki yıl TBD bu etkinliği şayet yine Sheraton’da yapacak olursa biz İstanbul’lu Bilişim Basını çalışanları katılmayı bir kez daha gözden geçirmeyi düşünüyoruz.
(Bu yazı 22 Kasım 2008 tarihinde yayınlanmıştır.)