CeBIT, yeniden doğuyor
Her yıl Almanya’nın Hannover kentinde Deutsche Messe tarafından düzenlenen CeBIT, bilişim dünyasının kadim ve köklü etkinlikleri arasında yer alıyor. 2001 yılına kadar her yıl takip ettiğim bu fuarın yansımalarını ülkemizdeki aynı ismi taşıyan kardeş fuarından da takip ediyorduk. 2000-2010 arasında internet teknolojilerinin getirdiği yeni yönelimler ile fuar kavramı gerek ülkemizde gerekse tüm dünyada ciddi bir bocalama yaşadı. Tüm bunların üstüne Türkiye’deki ticari yapının ortakları arasındaki problemler de her şeyin üstüne tuz biber ekti. Tüm bu problemler Almanya’daki isim babası kurumun ülkemizdeki organizasyonu tamamen alması ile sonuçlandı. İyi de oldu. Yeniden yapılanan Türkiye organizasyonu hızla toparlanmaya ve doğru hamleler yapmaya başladı.
Almanya’daki merkezde neler oluyordu? Yenilikler var mıydı? 16-20 Mart arası gerçekleştirilecek bu teknoloji gösterisinde ne gibi yeniliklerle karşılaşacağımızı öğrenmek için yaklaşık 80 ülkeden 100 basın mensubuyla CeBIT Press Preview toplantısına katıldık.
CeBIT Deutsche Messe Basın ve Halkla İlişkiler Yöneticisi Hartwig Von Sass’ın sunumunda basın toplantısına Deutsche Messe Yönetim Kurulu üyesi Oliver Frese, BITKOM Başkanı Prof. Dieter Kempf, Berlin’deki Çin Halk Cumhuriyeti elçisi Shi Mingde ve Çin Uluslararası Ticaret Elektronik ve Bilişim Endüstrisi Alt Konseyi Başkan Yardımcısı Dr. Gong Xiao katıldılar.
Toplantının açış konuşmasında Oliver Frese, dijital ekonomi, ya da kendi verdikleri adla d!conomy’nin hemen hemen tüm katılımcıların ürün ve hizmetleriyle doğrudan bir bağlantısı olduğuna dikkat çekerek etkinlikte bir çok konferans ve forumun ana konusunun “d!conomy” ile ilgili olacağını ifade etti. Bu yıl ziyaretçilerin dijitalleşme ile ilgili inovatif gelişmeleri, hemen hemen her biçim ve seviyede deneyimleyebileceklerini söyleyen Frese, “Dijtal ortama geçmek yeni yazılım, ya da donanım satın almak değildir yalnızca. Stratejik bir karardır ve tüm sektörlerde her şirket için bir kültürel seviye yükselmesidir. CeBIT, ziyaretçilerine onları her daim inovatif kılabilmek ve zirvede kalmalarını sağlamak için her zaman doğru yanıtları sunar.”
Özellikle “Nesnelerin İnterneti” konusunun getirdiği yeniliklerin ve kullanım alanlarının ne kadar geniş olduğunun altını çizen Frese, dijitalleşmenin en önemli getirilerinden biri olduğunu düşündüğü “Nesnelerin İnterneti” teknolojilerinin içinde büyük fırsatlar barındırdığını söylüyor. Bu teknolojilerin yalnızca ağa bağlı ürünler olmadığını belirten Oliver Frese, en sonunda bir değer zincirinin oluşacağına algılayıcılardan, iş ağlarına, analiz araçlarından bilgisayar merkezlerine kadar tüm birimlerin bu zincire bağlanacağını ifade etti. Dokunulmamış hiçbir endüstrinin kalmayacağına, kurumsal sorumluluğa sahip herkesin buradaki fırsatları anlamasına ve getireceği değişikliklerin özümseyeceklerine inandıklarını söyledi.
Akıllı bir buzdolabının “Nesnelerin İnterneti” gibi kapsamı çok geniş bir teknoloji içinde yerinin çok küçük olduğunu düşündüğünü söyleyen Frese, kişisel olarak akıllı bir buzdolabı sahibi olmak istemediğini söylüyor. “Bana süt söyleyen bir buzdolabı beni ilgilendirmiyor…” diyen Frese şöyle devam ediyor: “Çünkü ben alışveriş yapmayı çok seviyorum.”
Bu yıl CeBIT’te inovatif start up şirketlerden sayısı bilinmeyecek miktar ve çeşitliliklerde taze fikirler Hannover’e sel olup akacak. 350 kadar genç şirket 15 sergi salonunda yeni iş modellerini anlatacaklar. “Into the Internet of Things” temalı CODE_n’in Uluslararası Start up yarışmasında finale kalan 50 şirket sunumlar yapacak.
Dünyanın dört bir yanından Bilişim dünyasının ünlü yüzleri de çağrılı konuşması olarak CeBIT’e katılıyorlar. Amerikalı ekonomist Jeremy Rifkin, araştırmacı gazeteci Glenn Greenwald, NATO Genel Sekreter Yardımcısı General Jamie Shea, Samsung’un Küresel Pazarlama Yöneticisi Won-Pyo Hong, Infosys CEO’su Vishal Sikka, Huawei Enterprise Group Başkanı Yan Lida, Çinli mobil telefon üreticisi Xiaomi’nin kurucularından Lei Jun, Better Place kurucusu Shai Agassi, Airbnb’nin Genel Müdürü (Avrupa ve Afrika) Olivier Gremillon, TransferWise kurucularından Taavet Hinrikus ve Alman rock efsanesi Peter Maffay, konuşmalarıyla önemli etki yaratacaklar.
Oliver Frese’ye göre Çin, son dönemde vites yükseltti ve CeBIT’in görmüş olduğu gelmiş geçmiş en güçlü partner ülke haline geldi. Küresel bilişim pazarında lider durumunu korumak için inovasyona sürekli yatırım yapan Çin’den 600’den fazla katılımcı beklediklerini söyleyen Frese, “Bu büyük, çokuluslu şirketlerin arasında Alibaba, Huawei ve ZTE gibi çok önemli kuruluşlar da var. Çin dünyanın en büyük ve en gelecek vaadeden pazarlarını Çinli olmayan şirketlere de sunarken öte yandan pazar liderliğini de sürdürebiliyor.” şeklinde konuştu. Bu yıl partner ülke olan Çin’in devlet düzeyinde üst düzey idarecileriyle basın toplantısında temsil edilmesi de CeBIT’e ne kadar önem verdiklerinin en önemli göstergesi.
Türkiye’deki organizasyonunda gördüğümüz olumlu gelişmelerin merkezin yeni vizyonu ile örtüşdüğünü görme fırsatımız oldu. Gerek Hannover Fair Türkiye’deki gerekse Almanya merkezde yaşadıklarımız bizde “CeBIT yeniden doğuyor” düşüncesini güçlendirdi.
(Bu yazının bir kısmı 1 Şubat 2015 tarihli Para dergisinde yayınlanmıştır.)