Cep telefonları kansere yol açar mı?
Tüm dünyada bilişim uzmanlarının en sık karşılaştığı sorulardan birisi budur. Cep telefonları sağlığa zararlı mıdır? Tabii ki bu soru beraberinde diğer soruları da getiriyor. Şayet zararlıysa ne kadar zararlıdır? Zararsız cep telefonu var mıdır? Daha bunlara benzer bir çok soru sıralanıyor.
Ben gelişen teknoloji ile birlikte hayatımıza giren her şeyin az veya çok insan sağlığına zararlı olduğuna inananlardanım. Fakat bu zararlar insan vücudu tarafından tolere edilebilir olmasaydı hayatımıza girmesine otoriteler izin vermezdi idye düşünüyorum. Yüzde yüz sağlık istiyorsanız her türlü teknolojiden uzak durun ve hayalinizdeki ıssız bir yerde gidin yaşayın. Fakat hemen belirteyim onun bile yüzde 100 garantisi yok.
Cep telefonu ve sağlık ilişkisi üzerine sorular bir hayli artınca bu konuda bir araştırma yapılmış. Bu araştırmayı Dünya Sağlık Örgütü ve Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı’nın desteğiyle, Interphone Çalışma Grubu (Interphone Study Group) yapmış. Raporun sonuçlarını da açıkladı. Aşağıda bu sonuçları ve uzman yorumlarını bulacaksınız. Onları okuduktan sonra kararınızı siz verin.
Interphone’un 10 yıldır 13 ülkede 30 yaş üstü 5 binden fazla katılımcı ile gerçekleştirdiği araştırmanın ara raporunda cep telefonlarının kansere yol açtığına ilişkin kesin bir sonuca varılmadığı belirtiliyor.
Yaklaşık 10 yıldır 13 ülkede epidemiyolojik çalışmalar yapan Interphone Çalışma Grubu, 13 ülkede 5 binden fazla cep telefonu kullanıcısı üzerinde epidemiyolojik araştırma yapıyor. Bu gruba üye ülkeler Almanya, Danimarka, Avustralya, Fransa, Finlandiya İngiltere, İsrail, İtalya, Japonya, Kanada, Yeni Zelanda, Norveç ve İsveç’tir. Interphone araştırmasına üye ülkelerden 100 kadar bilim adamı katılıyor.
Araştırmada daha çok baş bölgesi tümörlerinden beyin derisi tümörleri, beyin dokusu tümörleri, duyu siniri tümörleri ve kulak salgı dokusu tümörleri üzerinde duruluyor. Yaşları 30-59 arasında değişen ve 10 yılı aşkın süredir sık telefon kullanan şahıslar bu çalışma grubuna alınıyor. Çalışma grubunda glioma, menengioma, akustik nöroma ve paratis bezi tümörü olan hastalar takip ediliyor. Ayrıca sağlıklı bireylerden oluşan bir kontrol grubu da takip ediliyor. Bu çalışmada amaç, hastalıklı bireylerdeki cep telefonu kullanım sıklığını, kontrol grubu ile karşılaştırmak ve elde edilecek verilere bağlı olarak tümör riskini araştırmak olarak belirtiliyor.
Interphone’dan alınan bilgilere göre herhangi bir beyin kanseri artış riski gözlemlenmediği, ancak özellikle gençlerde gerçekleştirilen arama zamanlarındaki değişiklikler ve Interphone tarafından çalışmanın başlatıldığı tarihten itibaren cep telefonu kullanımı alışkanlıklarında meydana gelen değişikliklerin, daha fazla yeni araştırmalara konu olabileceğinin gerekliliğini ortaya çıkardığı belirtiliyor.
Rapor sonuçlarına göre, genel anlamda risk artışı bulunmadığı, tutarlı bir şekilde uluslararası güvenlik önerilerine uygun radyo sinyallerinde saptanan bir sağlık riski bulunmadığı sonucuna varılıyor. Bu da mevcut araştırma ve uzman görüşlerine uygun görülüyor. Bildirilen sonuçlar, herhangi bir sonuca ulaşmadan önce eksiksiz ve kapsamlı bir veri analizi yapılmasının önemini vurguluyor. Interphone raporunda günde 30 dakikadan fazla cep telefonu kullanmanın riski arttırdığına ilişkin açıklamanın bulunmadığı belirtiyor.
Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC) Yöneticisi Dr. Christopher Wild ise yaptığı açıklamada, raporu şu şekilde yorumluyor: “Interphone’dan alınan bilgilerden herhangi bir beyin kanseri artış riski gözlemlenmedi. Ancak, özellikle gençlerin yaptığı aramalar ve Interphone tarafından çalışmanın başlatıldığı tarihten itibaren cep telefonu kullanımı biçimlerinde meydana gelen değişikliklere yönelik gözlemler, cep telefonu kullanımı ve beyin kanserinin daha fazla araştırılmasının gerekli olduğunu ortaya koyuyor”
Teknoloji Bilgilendirme Platformu (TBP) Başkanı Serhat Özeren, Interphone araştırmasında cep telefonlarının beyin veya merkezi sinir sistemi kanseri vaka sayısının yaklaşık olarak her 100 bin kişi içerisinde 7 kişi olduğuna vurgu yaptığına dikkat çekerek, “Rapor sonuçlarına göre, genel anlamda risk artışı bulunmuyor” dedi.
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tunaya Kalkan ise Interphone’in raporunun doğru okunması gerektiğini belirtti. Cep telefonunun gelişen teknolojinin vazgeçilmez bir parçası olduğuna dikkat çeken Kalkan “İnsan sağlığı elbette teknolojinin de önünde gelir. Ancak insanlar bu teknolojiyi kullanmaya devam edeceklerdir. Her şey gibi cep telefonunun da aşırı kullanımları risk taşıyabilir. Bundan kaçınmanın yolu doğru kullanımdır” diye konuştu.
Teknoloji Bilgilendirme Platformu Üyesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Demir ise elektromanyetik alanların her yerde olduğuna dikkat çekerek sadece cep telefonlarında değil günlük hayatta kullanılan tüm elektronik cihazların bilinçli bir şekilde kullanılması gerektiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Mustafa Demir, Interphone araştırmasının sonucunda beyin kanseri artma riskinin kanıtlanmadığı, ancak cep telefonunu yoğun olarak kullananlar üzerinde araştırmaların sürdürülebileceğini vurguladı. Demir ayrıca, rapor sonucunda da önerildiği gibi gençlerin teknolojiyi doğru kullanmaları konusunda bilinçlendirilmeleri gereğine vurgu yaptı.
İşin uzmanları bunları söylüyor. Bu konuda nasıl davranacağınız tamamen size kalmış.
(Bu yazının bir kısmı 2 Haziran 2010 tarihli Star Kıbrıs gazetesinde yayınlanmıştır.)