Dikey sosyal ağlar bu sefer geliyor
Sosyal ağların (Facebook, Twitter, vb.) ne kadar popüler olduğunu anlatacak değilim. İnsanlar son üç yıldır soruyor. “Bundan sonra ne olacak?” Uzmanlar cevap veriyor: “Dikey sosyal ağlar büyüyecek.” Peki böyle oldu mu? Biz cevap verelim. Henüz olmadı. Olacak mı? Olacak gibi görünüyor.
Konumuzu Facebook özelinden inceleyelim. “Yiğidi öldür hakkını yeme.” demiş atalarımız. Her ne kadar Facebook’a sempatim olmasa da çok iyi yönetildiğini kabul ediyorum. Çok büyük bir şirket olmasına rağmen hantal değil. Hızlı hareket edebiliyor. Örneğin; Google, Google+ ile Facebook’un önemli eksikliklerinden birini çember mantığıyla çözmek için adım attıktan çok kısa süre sonra Facebook, akıllı listeleri hayata geçirdi. Bu konudaki tepki süresi Facebook çapındaki bir şirketten beklenmeyecek kadar hızlıydı.
Peki Facebook’u geçmek mümkün mü? Elbette mümkün. Ne zamanki Facebook’un yapısına çok ters düşen bir ihtiyaç ortaya çıkar da farklı bir sosyal ağ sitesi bunun üzerine giderek, Facebook’un uzanamayacağı bir alanda kendini konumlandırabilirse işte o zaman Facebook geçilebilir. Tabii ki bunu yapabilmek için sınırsız diyebileceğimiz bir kaynağa htiyaç var. Baktığımızda bu kaynakta sadece Google’da var görülüyor. Fakat buna rağmen Google, kendi sosyal ağını Facebook ve Twitter arasında bir yere konumlandırdı. Bunun sebebi Facebook o kadar büyükki, bu büyüklüğünden dolay rakiplerini kendi göre konumlamaya mecbur hissettiriyor.
İşte bu sebeplerden dolayı yeni sosyal ağ sitelerinin Facebook gibi geniş kitleleri hedefleyen yapılar değil, dar ama eksik kalmış alanlarda ortaya çıkması gerekiyor. Bu söylediklerimize örnek yapılar ise LinkedIn ve Xing. Çünkü bunlar sadece profesyonel iş yaşantısını hedefliyor. Dolayısıyla sadece bir şirketin çalışanlarını, sadece gezginleri, sadece engellileri, sadece doktorları, vb. hedefleyen ve sunduğu çözümlerle farkındalığını ortaya koyabilen yeni nesil sosyal ağların şansı olacaktır.
Örnekleri var mı diye baktığımızda karşımıza bir yerli bir yabancı iki örnek çıktı. Yerli örneğimiz Takiplen. Bu sosyal ağın şirketlere özel çözümleri oldukça dikkat çekici. Örneğin siz büyük bir kurumsunuz binlerce çalışanınız var. Çalışanlarınızın şirket ağından sosyal siteleri kullanmasını istemiyorsunuz. İşte burada devreye Takiplen giriyor ve sizin şirketinize özel sosyal ağ kuruyor.
Tüm çalışanlarınız bu ağa dahil olup oradan haberleşip yazışıyorlar. Tabii ki bu durum sizin bilgi işlem bölümü çalışanlarınızın hayatını da kolaylaştırıyor. Olumlu ve olumsuz taraflarını anlatmak başka zamanın konusu. Fakat şirkete özel sosyal ağ konusunu kulak arkası etmeyin derim.
Yabancı şirkete örnek ise Atos. Atos ismini olimpiyatları televizyondan seyreden herkes mutlaka görmüştür. Büyük organizasyonların bilişim alt yapısı üzerine çalışan uluslararası bir şirket. Atos uzun zamandır kendi şirket ağında özel bir sosyal ağ yazılımı kullanıyor ve bir kaç yıla kadar şirket dahilinde e-posta trafiğini kaldırmayı hedefliyor.
Uzmanlar son yıllarda dikey sosyal ağlar büyüyecek dedi. Hâlâ da diyorlar. Büyüdü mü? Bizce yeterince büyümedi. Bugüne kadar yeni bir heyecan dalgası bile oluşturamadılar. Bundan sonra olur mu? Olacak gibi görünüyor. Olmazsa dikey kelimesi dünya tarihi boyunca ilk kez çok büyük bir hayâl kırıklığı yaşatacak.
(Bu yazının bir kısmı 28 Temmuz 2013 tarihli Para dergisinde yayınlanmıştır.)
guzel paylasım olmus elinıze saglık
guzel makale elinize saglık