ERP nedir? İhtiyaç mıdır? Lüks müdür?
Başlığımızdaki soruları son zamanlarda bazı işyeri sahibi dostlarımızdan sıkça duyuyorum. Samimiyet derecemize göre “İnternete bak” şeklinde cevapladıklarımda oluyor. Fakat genel itibariyle cevaplamak zorunda kalıyorum. Yani kısacası bizler danışmanlığı bir nevi “sebil” şeklinde veriyoruz. Yukarıdaki sorularla çok sık karşılaşınca bu konuyla ilgili yazmak şart oldu.
ERP’nin İngilizce açılımı Enterprise Resource Planning, Türkçesi ise Kurumsal Kaynak Planlaması yani KKP. Bu kavram, Türkçe kısaltmasının okunuşundan mıdır yoksa içimizdeki yabancı kelime kullanma tutukusundan mıdır bilinmez ERP olarak dilimize yer etmiştir.
Kurumsal kaynak planlaması anlam olarak, işletmenin tüm kaynaklarının birleştirilip, verimli olarak kullanılması için tasarlanmış sistemlere denmektedir. ERP kavramı ilk olarak üretim safhasında kullanılmaya başlansa da; günümüzde ERP çözümleri çok daha geniş bir alanda telâfuz ediliyor. ERP artık bir çözümler bütünü ve bir işletmenin iş alanına ya da ismine bakmadan, işletmenin tüm temel işlemlerini kendi yapısı altında topluyor. ERP çözümlerini sadece işletmeler değil, kâr amacı olmayan kuruluşlar, vakıflar, hükümetler veya şu an aklımıza glmeyen her türlü kuruluş kullanabilir.
ERP çözümleri iki veya daha fazla yazılımı bir araya getirerek bir yazılım paketi halinde de sunulabiliyor. Bunlara ERP yazılım paketleri deniyor. Örneğin ERP yazılım paketiniz hem maaş bordro akışlarını hem de muhasebe işlevlerini bünyesinde barındırabiliyor.
Bunlara rağmen, ERP yazılım paketi dendiğinde asıl anlamamız gereken daha çok büyük ve geniş uygulamalar bütünlüğüdür. ERP yazılımları kullanıcıların iki veya daha fazla bağımsız yazılımın arayüzü ile karşılaşmasını engeller ve ek avantajlar sağlar. ERP, yazılımların standartlaşmasını, birçok yazılım kullanmak yerine tek bir yazılım kullanılmasını sağlar. Ayrıca, tüm veriler genellikle tek bir veritabanında saklandığından kolay ve yüksek içerikli rapor alma imkânı verir. Bu da karar vericilere durum değerlendirme gücü sağlar.
Kriz dönemlerinde nedense karar vericilerin gözüne ciddi bir maliyet kalemi olarak görünmeye başlayan ERP aslında hiç vazgeçilmemesi gereken bir çözüm. Diğer taraftan bugünlerde artık iyice popüler olan mobilite, büyük veri (big data) ve bulut bilişim (cloud computing) ERP çözümlerinin hızla yeni uygulamalar geliştirdiği alanlar. Tüm bu konuları ülkemizde açtığı inovasyon merkeziyle bir anda dikkatleri üzerine çeken Avrupa’nın en büyük yazılım şirketi SAP’den Franck Cohen ile görüştük. Franck Cohen SAP EMEA (Avrupa, Ortadoğu, Afrika) Başkanı. Franck Cohen tüm bu konularla ilgili şunları söyledi: “2008’deki kriz tüm dünyayı etkiledi. Herkes az veya çok payına düşeni aldı. Biz Ortadoğu’da kamu sektörü ağırlıklı çalışıyoruz. Afrika’da ise özel sektör ağırlıklı. Türkiye’ye baktığımızda ise her iki sektörlede hemen hemen eşit ağırlıkta çalışıyoruz. Müşterilerimiz yatırım yaptıkça biz de kendimizi geliştiriyoruz. Bu ilginç bir süreç. Diğer taraftan yatırım yapan firmalar yatırımın geri dönüşünü görmek istiyorlar. Yatırımın geri dönüşünü görmeden doğal olarak yeni yatırımlar yapmak istemiyorlar. Türkiye ekonomisinin dinamik yapısı ve siyasi istikrar bizi burada bir inovasyon merkezi açmaya itti. Bu merkezde kısa vadede 300 mühendis istihdam edebiliyoruz. Dışarıdan bazı yöneticiler alabiliriz fakat genel olarak yerel insan kaynağını kullanmayı hedefliyoruz. Bu merkezde kamu ve özel sektöre yönelik mobil çözümler üreteceğiz. Bulut teknolojisinde ise genelde SAP temelli çözümler üzerinde çalışıyoruz. Bu konuda çeşitli işbirliklerimiz var. Şu an 23 milyon bulut tabanlı kullanıcımız var. Bu sayı her geçen gün büyüyor. 2105’te ikiye katlamak gibi bir hedefimiz var.”
Ülkemize yatırım yapan ERP çözümleri firması SAP yrli yazılımcılara güvendiğinide bu şekilde ortaya koymuş oldu. Yakın bir gelecekte ERP orta ve yukarısı ölçeğe sahip firmaların zorunluluğu olmkatan çıkıp küçük ölçekli firmalar içinde kaçınılmaz olacak. Bizden söylemesi.
(Bu yazının bir kısmı 15 Aralık 2013 tarihli Para dergisinde yayınlanmıştır.)