Eski CD ve DVD’ler nereye gidiyor?
Meşhur fıkradır… Hocaya sormuşlar: “Yeni ay girince eski ayı ne yaparlar?” “Bunu bilmeyecek ne var?” der Hoca, “Kırpıp kırpıp yıldız yaparlar”… Şaka bir yana eski CD ve DVD’leri kırpıp kırpıp notebook kasası yapıyorlar. Her şey daha yeşil bir dünya için elbette… Sony’nin Club VAIO kongresinde ürün uzmanı David Spaeth’i huşu içinde dinlerken birden ortaya bir çanta çıktı. Köpükle kaplanmış çantanın içinden de üç cam kavanoz… Spaeth, önce birinci kavanozu gösterdi ve sordu: “Bu nedir biliyor musunuz?” Önce kimse ne olduğunu anlayamadı ama biraz yakından bakma fırsatı bulunca mesele çözüldü.
Kavanozun içindeki malzeme özenle kırpılarak küçük parçalara ayrılmış CD ve DVD parçacıklarıydı. Ardından ikinci kavanoza geldi sıra. Onda da kimyasal maddelerle yıkanarak arındırılmıştı parçalar. Üçüncü kavanozdaki malzeme ise bu arındırılan malzemenin tekrar kullanılabilir hale getirilmesiyle oluşmuştu. Bundan sonra Sony VAIO’larda bu geri dönüşümle kazanılmış malzeme kullanılacaktı. Aslında mesele sadece geri dönüşümü yapılmış malzeme kullanmakla kalmıyor.
Greenpeace listesinde “yeşil” şirketler arasında son sıralar arasında yer alan Sony, işe ürünlerinde yer alan PVC, antimon, berilyum ve phthalate gibi malzemeleri çıkarmakla başladı. Daha sonra ürünlerinde kullandığı malzemelerin yüzde 10’unu geri dönüştürerek kullandı. Hatta kullandığı malzemeler arasına yenilebilen bazı bitkileri ekledi ve geçen yıl yaklaşık 69 bin ton kadar malzemeyi toplayarak üretime geri kazandırdı. Üretim esnasında oluşan karbondioksit emisyonunu düşürerek, gezegenin havasını temiz tutmak da önemli bir mesele.
2002’de 420 ton olan bu miktar 2007 itibariyle 125 ton civarında gerçekleşmiş. Bu da hava kirliliğinin yüzde 25 oranında düşmesi anlamına geliyor.
Bilmiyorum hiç duydunuz mu “sebze bazlı plastik” kavramını… Mısır ve patates gibi sebzelerin kullanımıyla üretilen sebze bazlı plastikler birçok üründe karşımıza çıkıyor. Sony, ilk kez sebze tabanlı plastiği 2002’de Walkman ürünlerinin kapaklarında kullanmış. Şu anda da birçok ürünün ana maddesinde sebze bulunuyor. Bu arada ambalajlarda da çevreye duyarlı ayarlamalar yapılmış. Geri dönüşümlü kağıttan yapılan kutuların boyutları da küçültülmüş.
Böylelikle hem daha az kağıt tüketilerek ormanlar korunmuş oluyor, hem de bir palette çok daha fazla ürün taşınıyor. Ancak Amerika ve Avrupa Birliği ülkelerinde geri dönüşüm programları çok hızlı bir şekilde ilerlerken ülkemizde bazı sınırlamaların olduğunu görmek bizi üzüyor. Bunda hükümetlerin çevreci politikalar konusunda gereken özeni göstermemelerinin, sürekli AB’den gelecek direktifleri beklemelerinin de büyük payı var. Bu arada vatandaşların da konuyla ilgili bilinçlendirilmeleri gerekiyor. Geçenlerde eski bir HP yazıcı sahibi bir okurumuz, e-posta yoluyla bana ulaşarak elindeki yazıcıyı geri dönüşüm programı çerçevesinde teslim etmek istediğini yazdı.
Konuyla ilgili HP yetkilileriyle görüştüğümde, Türkiye’de “limitli” bir geri dönüşüm programı uyguladıklarını söylediler. Sadece yazılım sarf malzemelerini topladıklarını ve bunları yeniden değerlendirmek üzere uçakla yurtdışına gönderdiklerini belirttiler. Yani yazıcı toplamıyorlarmış. Nitekim yaptığım incelemelerde, Sony’nin çevreye değer veren yeşil sitesinde de Türkiye’nin adını henüz göremedim. Ancak en kısa zamanda bizim de bu programa dahil olacağımızı ümit ediyorum.
Not: Yazıya katkılarından dolayı Cem Kıvırcık’a teşekkür ederim.
(Bu yazının bir kısmı 21 Haziran 2009 tarihli Para dergisinde yayınlanmıştır.)