Bazı insanları hayata baktıkları pencereden atmalı!
Ansızın… Hani derler ya… Ansızın… Hiç hesapta yokken… Birden… Biri girer hayatına. O’nun kokusuyla uyuyup, O’nun sesiyle uyanmak istersin. Bunun olması içinde her şeyini verirsin. Gerçi başlangıçta biraz korkarsın. O yüzden önce umursamaz ve yanında istemezsin. Çünkü her gelen biraz daha çok acıtıp gitmiştir canınızı.
Büyük aşklar nasıl başlar?
Büyük aşklar kavgayla başlar dediler, mahalleden adam toplayıp sevdiğim kızı dövdük. Bakalım şimdi beklemedeyim. 🙂 (Anonim)
Aşk üzerine…
11 Temmuz 2013 Perşembe günü sizlerle paylaştığım “Kaybedeceğini bile bile…” başlıklı yazıyı üstüne kurguladığım arkadaşla oturuyoruz yine. Hani derler ya “O babayiğit yine dağılmış”. Yine perişan. Oysa bir bilse derdini paylaştığı bendenizin durumu ondan vahim. 🙂 Önce dinledim. Aynı şeyleri tekrar anlattı. Sonuna da en son gelişmeleri ekledi. Hatta bir ara “İkisini aynı tabuta canlı…
Kaybedeceğini bile bile…
Bir arkadaş grubumuz ve her akşam standart bir toplanma yerimiz var. Fakat hepimiz her zaman orada olamıyoruz tabii ki. Bu akşamda beş arkadaş oturuyoruz. Arkadaşlardan biri ilginç bir aşk üçgeni içinde. Hepsi bekar, bir kadın, iki erkek durumu söz konusu. Erkeklerin ikisi de evlenmek istiyor. Bir çok bekar kadının evlenmek için dört gözle erkek aradığı…