Bilişim 99’un ardından
Bilişim 99’un ardından aklımda kalanları tek kelime ile özetleyebilirim:Gürültü. Detaylara daha fazla girmek istemiyorum. Acısıyla tatlısıyla bir Bilişim daha bitti. Her yıl daha iyiye gittiğini düşündüğüm bilişim fuarının hak ettiği yere gelmesi daha bir kaç yıl alacak gibime geliyor.
Bize (Tamire) yemeğe gelsene
Günlük hayatımda en sık karşılaştığım cümlelerden biridir bu başlık. Eminim ki son nefeslerini veren yüzyılımızın, insanlığa armağanı olan bilgisayar denen aletlerden anlayan tüm arkadaşlar da bu ve buna benzer davet cümlelerine çok sık rastlıyorlardır.
Internet’in neresindeyiz?
Dost arkadaş muhabbetlerinde yeni tanıştığımız insanlar bilişim medyasında çalıştığımızı duyunca, nedense bakışlarında hissedilir bir değişiklik oluyor ve başlıyorlar bizi soru bombardımanına tutmaya. Sorular, sorular, sorular… Böyle bir medyadan haberleri olmasa bile bilgisayar ve Internet kelimelerinden haberdar olduklarından soruların ardı arkası kesilmiyor. Sorulara makul ve mantıklı cevaplar vermek zorundasınız. Yuvarlak cevaplar insanları tatmin etmiyor artık. Ülkemiz insanı yıllardır politikacıların yuvarlak lâflarından gereken dersi almış görünüyorlar. Biraz da konunun hassasiyetinden dolayı sorularına net cevaplar istiyorlar; çünkü her biri bu sektörün potansiyel müşterisi konumunda.
Bilgisayar oyunu dedikleri…
Hepimizin bilgisayar oyunlarıyla şöyle veya böyle mutlaka bir teması olmuştur. Oysa bilgisayar oyunu diye iki kelime içine hapsettiğimiz dünyayı detaylı incelemeye kalkarsanız başınızın döneceğinden emin olabilirsiniz. Bilgisayar oyunları sektörü kendi içinde ikiye ayrılır. Birincisi PC oyunları olarak adlandırılır. Bu oyunlar tamamen bilgisayarda oynanan oyunlara denir. İkincisi ise konsol oyunları olarak adlandırılır. Yani Playstation, Nintendo, Dreamcast…