Gele hilal kaşlım dizim üstüne veya dizüstünün önlenemeyen yükselişi
Yıllar önce ilk tanıştığımda ismi Labtop’dı. Sonradan teknolojonin önlenemeyen gelişimi onları da etkiledi. Geliştikçe isimleride gelişti ve oldu Notebook. Ülkemizde ise kimi Labtop dedi, kimi Notebook. Fakat benimsenen ismi dizüstü bilgisayardı. Dizüstü bilgisayarlar hayatımıza bir girdi, pir girdi.
Sonda söyleyeceğimizi başta söyleyeyim. Önümüzdeki yıl dizüstü bilgisayarların yılı olacak. Satışlarındaki patlama böyle devam ederse en geç üç yıl içinde dizüstü satışları masaüstü bilgisayar satışlarını geçecek. 2002 yılında toplam dizüstü satışı 68 bin adetken, 2003’de 140 bin adet, 2004’de 221 bin adet ve 2005 yılında bu rakam 570 bin adet olarak gerçekleşti. 2004 ile 2005 arasındaki artış rakamı dikkat çekici boyutta. Artış oransal olarak % 157’ye denk geliyor. Bu artışı tetikleyen en önemli faktör tabii ki Milli Eğitim Bakanlığının yapmış olduğu öğretmenlere dizüstü bilgisayar kampanayası. Dolayısıyla bu yıl gerçekleşecek dizüstü bilgisayar satışları oransal olarak bu rekor rakamı yakalayamayacak ama 750 ile 800 bin arası bir yerlerde gerçekleşeceğinden kimsenin şüphesi yok.
Dizüstünde kim lider diye sormayın. Çünkü rakamlara baktığımızda 2004 yılında ikinci olan Toshiba, 2005 yılında Milli Eğitim Bakanlığının yaptığı ihalede aslan payını aldığı için birinciliğe yerleşmiş. Fakat 2006 rakamları açıklandığında asıl lider ortaya çıkacak. Benim tahminim 2005 yılında ikinci olan HP, 2005’de Toshiba’ya bıraktığı birinciliği geri alacak. Bekleyip hep birlikte göreceğiz.
Uyguladığı yanlış politikalar yüzünden 2004 ve 2005’i kaybeden Sony Vaio dizüstüler ise malesef 2006’yı da kaybedecekler. Bu zamana kadar ithalatçıların insafına terk edilen Sony Vaio kullanıcılarının şikayetleri Japonya’ya kadar ulaşmış olacak ki Sony bu ürünlerini kendi getirmeye karar verdi. Bu işi nasıl yapacakları konusunda gerçi onlarında kafası karışık ama kurumsal kültürleri onlara yol gösterecektir. İşin ilginç tarafı Sony Vaio kullanıcılarının markalarına olan bağlılıkları. Diğer dizüstü kullanıcılarında olmadığı kadar markalarına düşkünler ve yaşadıkları tüm olumsuzluklara rağmen vaz geçmiyorlar. Nitekim bu markanın hasta derecede düşkünleri tarafından kurulan Vaio Kulüp çok kısa sürede binlerce üyeye ulaştı. Aralarında çok sıkı bir bilgi alışverişi ve yardımlaşma var. Bu fanatikler sevdikleri Sony Vaio markasını Harley Davidson, Volkswagen gibi kült bir marka haline getirdiler. Şayet Sony ülkemize gelme kararını bu kulübüde yanlarına alarak desteklerse 2007’de çok ciddi bir sıçrama yapacaklarını rahatça söyleyebilirim. En geç 2010’da ise pazar birincisi olurlar. Çünkü bu ürün biz medya mensupları tarafından da çok seviliyor ve kullanılıyor.
Dell agresif pazarlama stratejileri ile büyümeyi sürdürecektir. Fakat bu büyüme ona liderliği getirir mi? Bu sorunun cevabı agresif pazarlamayı sürdürüp sürdürmeyeceği ile ilgili. Stratejisinde bir değişiklik yapmazsa neden olmasın.
Diğer markalar ise agresif pazarlama stratejileri uygulamadıkları sürece standart büyümelerini sürdüreceklerdir.
Uzmanlar her ne kadar dizüstü bilgisayarlarını, gerçekten dizüsütünde kullananlar için kısırlık gibi bir tehlikenin var olduğunu söylüyorlarsa da, biz Türküz bize bir şey olmaz!…
(Bu yazının bir kısmı PC Magazine dergisinin Ekim 2006 sayısında yayınlanmıştır.)