Hitachi’deki dönüşüm
İçinde bulunduğumuz coğrafya dünyanın en güzel yarımadası. Her güzelin bir belalısı olur derler. Ülke olarak bu sözü doğrularcasına bir gerçekle karşı karşıyayız: Güvenlik. İçinde bulunduğumuz güzel coğrafyanın sanki bir laneti gibi güvenliğimiz ciddi tehlikede. Kamu karar vericileri ve silahlı kuvvetlerimiz ufukta görünen muhtemel tehlikeyi ortadan kaldırmak için var güçleriyle çalışıyorlar. Resmen ilan edilmese de milletçe bir seferberlik içindeyiz.
Tüm bunların yanı sıra dost ve düşman ülkeler de yeniden tanımlanıyor. Yakın ve uzakdoğudaki ülkeler de bu yeni tanımlardan nasiplerini alıyorlar. Uzaktaki dost olarak gördüğümüz ülkelerden Japonya’nın şirketleri de böyle zamanlarda üzerlerine düşeni yapıyorlar.
Japon şirketlerinden biri olan Hitachi, Türkiye’ye güveniyor ve yatırım yapıyor. Türkiye’de ofis açıtğı 2011 yılından bu yana faaliyet alanını ve şirket sayısını sürekli artıran Hitachi, Türkiye’ye ayrı bir önem veriyor. Özellikle Hitachi’nin öncelikleri arasındaki konulardan olan sağlık, ulaşım, enerji verimliliği ve toplum güvenliği gibi konulara ağırlık veren şirket, Türkiye’de satın almalarla büyüyor. Son olarak Kurt&Kurt şirketinin yüzde 75’ini satın alan Hitachi, sağlık iş kolunu kurarak Türkiye’yi sağlık alanındaki global operasyonlarında 5. Stratejik Merkez olarak konumladı. Orta Asya, Orta Doğu ve Afrika’daki operasyonlarını Türkiyeden yönetecek olan şirket, ürün grubu bünyesindeki çözümleri, partikül ışın terapi teknolojisinden enformatik alanına uzanan, BT servisleri ve entegre toplum sağlık hizmetlerini içeren geniş bir yelpazeyi sunacak.
Yumuşak karnımız olan toplum güvenliği de IOT (Internet of Things – Nesnelerin interneti) ile sağlanacak. Sosyal inovasyon felsefesi doğrultusunda toplumun temel ve öncelikli sorunlarına çözüm üretmek için çalışan Hitachi, güvenlik konusunu da öncelikli konular arasında değerlendiriyor. Hitachi’nin toplum güvenliğini sağlamak üzere donanım ve yazılımını geliştirdiği, hali hazırda ABD’de 30 eyalette kullanılan ’Hitachi Güvenlik Platformu’ eşgal belirleme, obje tanıma, plaka tanıma, internette anahtar kelimelerden suç tahmin modeli gibi çok farklı modülleri içeriyor. Bu platforma, şehrin çeşitli noktalarındaki bin kamera aynı anda bağlanabiliyor. Bu kameralardan gelen görüntüler, güvenlik birimlerinin kara listelerinde yer alan kişilerin eşgallerinin yüklü olduğu veritabanınca taranıyor. Saniyede 36 milyon görüntü eşleştirmesi yapabilen platform, eğer analiz sonucunda güvenlik birimlerinin kara listesinde yer alan eşgallerden biriyle eşleşirse polise otomatik olarak uyarı veriyor. Platform aynı zamanda suçu önceden tahmin etme teknolojisine de sahip. Kameraların tespit ettiği suçlu ya da suçluların yanyana gelmesi platform tarafından bir risk olarak algılanıyor ve analiz programı tahmin yürüterek polisi uyarıyor.
Sadece insanların değil, boru hatları gibi önemli projelerin güvenliği de bu kameralar sayesinde takip edilebiliyor. Gerçek zamanlı izleme ve analiz ile oluşabilecek muhtemel suçun önüne geçmek ya da oluşan bir vakaya hızlı müdahale etmek akıllı teknolojilerle mümkün hale geliyor.
Gerçekleşen bazı rakamlardan hareketle yapılan bazı öngörüleri sizlerle paylaşalım:
1)2016 yılı içinde her gün yaklaşık 5.5 milyon yeni cihaz birbiri ile nesnelerin interneti aracılığıyla bağlantıya geçti
2)2019 yılında nesnelerin interneti için tüm dünyada toplamda 1.3 trilyon dolar harcanması bekleniyor
3)Birbirine bağlı cihaz sayısı 2020’de 20.8 milyar olacak
4)2020 yılında kişi başına düşen birbirine bağlı cihaz sayısı 5.1 olacak.
5)Nesnelerin interneti, 2025 yılında 11 trilyon Dolar’lık değere ulaşacak
6)Nesnelerin interneti tüm dünyada, önümüzdeki 20 yılda 15 trilyon dolarlık endüstriyet bir pazar oluşturacak.
Bu öngörüleri Frost&Sullivan işbirliği ile birlikte ortaya koyan Hitachi, dünyanın gidişatına uyum sağlayacak bir dönüşüm başlattı. Hitachi Türkiye Ülke Müdürü Murat Yılmaz bu dönüşümü ilk sonuçlarını şöyle anlatıyor: “IT sektöründeki yeteneklerini üretimden gelen kaslarıyla birleştiren şirket, çözüm üreten ender firmalardan biri haline dönüştü. Sahip olduğu 100 yıllık OT ve 50 yılı aşkın süredir devam eden IT deneyimini tek çatı altında birleştiren Hitachi, 980 şirketi aracılığıyla tüm dünyada ürettiği cihazları birbirine bağladığı ‘Lumada’ adında bir platform geliştirdi. Hitachi, Lumada sayesinde, son 5 yıldır üzerinde durduğu sosyal inovasyon felsefesi doğrultusunda toplumun geleceğini ilgilendiren sağlık, enerji, ulaşım, toplum güvenliği gibi öncelikli konular için çözüm üretiyor. Tren hatlarından, sinyalizasyon sistemine, sağlıkta kullanılan teşhis cihazlarından, kameralara, asansörlere hatta klimalara kadar ürettiği tüm cihazları Lumada platformu üzerinden birbirine bağlayan Hitachi, bu dönüşüm sayesinde pek çok Japon şirketinin aksine tarihinin en yüksek finansal sonuçlarına ulaşmayı da başardı.”
Biz milletçe Japonları seviyoruz zaten. Fakat ben başarılarını gördükçe de sanki biz başarmışız gibi mutlu oluyorum. Siz ne dersiniz?
(Bu yazının bir kısmı 11 Şubat 2018 tarihli Para dergisinde yayınlanmıştır.)