Hoş geldin Y Nesli! Yaşama sırası sende…
Y neslinin ne olduğunu sizlere uzun uzun anlatacak değilim. Ne olduğunu aşağıdaki kutudan öğrenebilirsiniz. Ben size bu neslin alışkanlıklarından bahsedip nasıl insanlar olduğunu anlatmaya çalışacağım. Bunu yaparkende bu konudaki araştırmalardan hareket edeceğim.
Y nesli konusunda araştırma yaptırtan kuruluşlardan biri de Cisco. 2012 Cisco Connected World Technology Report (CCWTR.)’a göre Türkiye’de Y Nesli’nin yüzde doksan yedisi sabah ilk iş olarak e-postalarını, mesajlarını ve sosyal medya hesaplarını kontrol ediyorlar.
InsightExpress; 18 ülkede, 18- 30 yaş arası 1800 üniversite öğrencisi ve genç profesyonel arasında yaptığı anketle Y Nesli’nin çevreleri ile iletişim kurarken mobil cihazları ve interneti nasıl kullandığını araştırdı. Anketin sonuçları her gün akıllı telefonlar, sensörler, video kameralar, monitörler ve diğer bağlantılı cihazlar tarafından üretilen devasa verinin yaratılması, erişimi ve gizliliğinin arkasındaki davranış şekilleri ve alışkanlıkları ortaya çıkardı.
Araştırmadan gözümüze çarpan iki önemli noktayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Birincisi Y neslinin sabah kalktığında yaptığı rutinler. Şöyle ki; Y nesli hiçbir şeyi kaçırmak istemiyor. Güne mesaj, e posta ve sosyal medya hesaplarını kontrol etmek için mobil cihazları ile başlıyorlar. Bu nesil için bilgi; sürekli ve eş zamanlı olmalı.
Ankete katılan katılımcıların Türkiye’de yüzde 97’si ve tüm dünyada yüzde 90’ı sabah rutinlerini giyinmek, dişlerini fırçalamak ve akıllı telefonlarını kontrol etmek olarak sıralıyorlar.
Bu rutine sahip Türk katılımcıların yüzde 60’ı akıllı telefonlarını kontrol etmenin onlar için çok önemli olduğunu söylerken yüzde 40’ı vakti olursa göz attığını belirtiyor.
İkinci paylaşacağım dikkat çekici nokta ise kadın ve erkeklerin kullanımındaki farklar. Şöyle ki; erkekler yüz yüze sosyalleşirken kadınlar arkadaşları ile çevrimiçi (online) iletişim kuruyor. Tüm dünyada kullanıcıların üçte ikisi arkadaşları ile yüz yüze olduğu kadar çevrimiçi de sosyalleşiyor. Türkiye’de ise arkadaşlarla yüz yüze görüşmek hala daha popüler (yüzde 39). Yine de çevrimiçi iletişim kurmak için daha çok vakit ayıranlar yüzde 33 ile hemen arkasından geliyor. Kullanıcıların yüzde 27’si ise çevrimiçi ve yüz yüze görüşmeye aynı oranda vakit ayırıyor.
Katılımcıların yanıtları Türkiye’de yüzde 38‘lik bir oran ile erkeklerin arkadaşları ile yüz yüze görüşmeyi tercih ettiğini ortaya koyarken kadınlarda bu oran yüzde 29’da kalıyor. Bunun anlamı erkekler geleneksel sosyalliği daha çok seviyor demektir.
Yeni tüketiciler ve vatandaşlar olarak Y neslini inceleyen farklı çalışmalar olduğunu belirten Cisco Türkiye Ülke Müdürü Ümit Cinali söz konusu neslin yakın zamanda profesyoneller olarak iş dünyasına gireceklerinin altını çiziyor. “Bu nedenle bu neslin mobil ve çevrimiçi olmak konusundaki yaklaşımlarını anlamamız çok önemli. Bu yıl ki Cisco Connected World Technology Report’un sonuçları geleceğin çalışanlarının daha çevik, daha bilgili ve diğer nesillere oranla çok daha duyarlı olacağını ortaya koydu” şeklinde sözlerini sürdüren Cinali “Ve bu henüz bir başlangıç… Daha çok cihaz, sensör, spor ayakkabısı, ekin, canlı ve obje internete bağlandıkça bu bağlantıların oluşturduğu verinin potansiyel değeri ve hacmi de aynı oranda büyüyecek. Cisco olarak biz yakın gelecekte insanların ve şirketlerin hızlı karar alabilmek ve hızlı hizmet verebilmek için cihazlar arası bağlantıdan daha fazla faydalanacaklarına inanıyoruz” dedi.
Ne yalan söyleyeyim biraz korktum. Fakat korkunun ecele faydası yok. Onlarla barışık yaşamalıyız. Şunu unutmayın: Devir artık Y Neslinin.
Y nesli nedir?
Y nesli teorik olarak Amerikan Kültürü’nde X nesli’nden sonra gelen kuşaktır. 1977 ile 1981 yılı itibariyle doğmuş olanları kapsadığı söylenir.
Vietnam savaşı 1975 yılında sona erdi. Vietnam savaşı’nin başladığı 1964 yılında Amerika Birleşik Devletleri’ndeki iktisatçılar kontrol edilebilecek yeni bir nesil yaratmak amacıyla X nesli planını ortaya koydu. Fikir olarak global olan, ancak küresel dünya ile kontak kurulmadan yaratıldığı için tıpkı Vietnam savaşı gibi başarısızlıkla sonuçlandı. Savaş sonrasında bu sefer dünyadaki birçok uzmanın analizleri doğrultusunda Y nesli başlatıldı.
Bu başlangıç elbette bir süreç aldı. Bu nesil insanları’nın Vietnam savaşından bihaber olması gerekiyordu. Tam olarak nesil temalarının oluşturulması ve uygulanmaya başlanması da 1977 yılına denk geldi. 1981 yılına kadar da bir takım tamamlamalar yapıldı. Ana temalar olarak İletişim (Communication) (1977) , Medenilik (Civilization) (1977) , Teknoloji (1980) ve Globalizm (1981) seçildi.
Bu vesile ile bu dönemlerde doğmuş insanlara teknolojik olarak daha fazla imkân sunuldu. Örneklerle sunmak gerekirse, ebeveyinler poker, tavla gibi oyunlar oynarken; Y nesli bilgisayar oyunu oynadı. Gameboy’lar, Atari’ler, bu dev nesil statüsü altında desteklenen oyunlardan birkaçıydı. Bu tarz şirketlerin hiçbiri, gelişim süreçleri döneminde ülkelerine tek bir kuruş vergi ödemediler.
Y neslinin takibi, 2001 yılında sona erdi. Sona erdiren olay da; George W. Bush’un Amerika başkanı olması ve nesil amaçlarını saçma olarak görmesiydi. Bu konuda da daha önce muhalefet etmiş başkan yardımcısı Dick Cheney’nin önderliği olduğu kuşkusuzdu tabii.
Y nesli şu ana kadar yaratılmış en eğitimli, en medeni, en teknolojiye açık, bilgiyi kaynaklarından öğrenebilen, global olarak dünyayı keşfetmeye çalışan insan topluluğudur. 2004 seçimlerinde Amerika’da Demokratlar’ın büyük bir ihtimal ile tekrar seçilmesiyle bu neslin takibi veyahutta yeni bir nesil tekrar yaratılacaktir. Bunun amacı da; savaşsız, insanların birbirlerini olduğu gibi kabul ettiği, herkesin birbirinden haberdar olduğu, eğitimli insanların cahil insanlara nazaran daha üstün olduğu ütopik bile olsa cennetvarı bir dünya oluşturmaktır.
(Bu yazının bir kısmı 16 Aralık 2012 tarihli Para dergisinde yayınlanmıştır.)