Kapatın şu Google’ı!
Bilişim dünyası geçen haftayı Google’la geçirdi… Önce isterseniz olayı kısaca özetleyeyim. Atatürkçü Düşünce Derneği, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Bürosu’na suç duyurusunda bulundu. Dilekçede, “Ancak sayfanın sonuna sitenin Google tarafından desteklendiği yazılmıştır.
Atatürk’ü Koruma Kanunu başta olmak üzere, TCK ve ilgili maddelere aykırı olarak yayın yapan sitenin sorumlularının tespit edilerek, cezalandırılması ve bu sitenin de acilen yayınlarının durdurulması ve kapatılmasını talep ediyoruz” deniliyordu.
Yani suç duyurusunda bulunuyordu. İlk duyduğumda çok şaşırdım. İlk şoku atlatıp olayı serinkanlı bir şekilde incelediğimizde karşılaştıklarımız ise şöyle: Herkes gibi biz de ilk olarak Google için yapılan kapatma başvurusunun, önceleri arama motoruna yazılan anahtar kelimelerinin sonuçları nedeniyle ilgili olduğunu sanmıştık.
Oysa davaya neden olan asıl sebep arama sonuçları değil, başka bir Google servisi… Google’ın internet kullanıcılarına sunduğu ücretsiz servislerden biri de kolay web sitesi. Yani isteyen herkes, Google.com üzerinden birkaç adımda kendisine ücretsiz bir alan adı ve barındırma (hosting) servisi alabiliyor.
Devamında da yine Google’ın sağladığı uygulamaları kullanarak yeni sitesine basitçe içerik ekleyebiliyor. Bu siteler, http://sites.google.com/sitenizin ismi/ adresi üzerinden yayınlanıyor.
Atatürkçü Düşünce Derneği’nin yaptığı başvuruda hedef alınan adres de çok sayıda ücretsiz web sitelerinden biri… Peki bu yüzden Google kapatılabilir mi? Eminim siz de merak ediyorsunuz. Hemen cevaplayalım: Ülkemiz insanına kapatılabilir.
Mahkemeden çıkan kararla Türk Telekom, ülkemizdeki tüm internet kullanıcıları için Google’a erişimi durdurabilir. Fakat internetin yapısını biraz bilenler bu engellemeye rağmen Google’a yine de ulaşabilir. Bunu şöyle yorumlayabiliriz: Mutlak bir kapatma değil, sadece Türkiye’de yaşayan insanları cezalandırma…
Hukuk mevcut duruma göre karar verir. Yani verdiği kararların ilerleyen zamanda ortaya çıkaracağı muhtemel sonuçları gözetmez. Olması gereken de budur. Çünkü kanunlar bellidir ve ona göre hareket edilir. Fakat bilişim hukukunu henüz tam olarak oturtamadığımız bir gerçek. Bilişim suçları konusunda içtihatlarımız henüz oluşma aşamasında. Bunları da inkar edemeyiz. Hukukçularımız nasıl karar verirse versin saygılıyız.
Fakat bizler hukukçu değil gazeteciyiz. Dolayısıyla kamuoyunu sürekli haberlerimiz aracılığıyla bilgilendirmekle görevliyiz. Bu bilgilendirmeler sadece günümüzle ilgili değil geçmiş ve gelecekle de ilgili olabilir. Buradan hareketle de hukuksal sürecin sonunda alınacak kararın ülkemizi nasıl etkileyeceğini de öngörebiliriz. Kararın Google’a erişimin durdurulması şeklinde çıkması halinde dünyanın gözündeki yerimizi tahmin etmek zor değil.
Bu konuda son sözü söyleyecek hukuk adamlarının nihai kararı, bizi dünyada ya Çin gibi internet konusunda yasakçı ülkelerin, ya da tatlı rüyamız olan AB ülkelerinin yanında konumlandıracak.
(Bu yazının bir kısmı 19 Nisan 2009 tarihli Para dergisinde yayınlanmıştır.)