İstanbul…
Adını yüreğime, umutlarıma yazdığım… Adını kasırgalarla diyar diyar gezdirdiğim… Kara sevdam… İstanbul. Bana durup durup gel deme. Maksadın beni görmek değil. Bana kendini göstermek. Unutmadan… Yağmur yağınca hâlâ uykum geliyor. Ve… Ağlayarak uyuyorum bir başıma. Bırak, hayalin düşlerimde kalsın. Beyoğlu ben olmasam da aydınlık. Ben mi?.. Sevdiğim başka, sevenim başka. Geçtim düşler sokağından, bir gece…
Avare kuşlar…
Çok uykum vardı. Gözlerimden uyku akıyordu. Kaç gündür az uyuyordum. Zaten en son gecenin 3:30’unda yatıp sabahın 7:00’sinde kalkmıştım. Sabah önemli bir görüşmem vardı. Ondan sonra gider yatarım diyordum. Fakat, bugün hava biraz farklıydı. Bu kış gününde Ankara’da, güneş bugün yüzünü göstermişti. Az da olsa ısıttı, belki de akşam doğacak olan dolunayın hatırına. Dedim ya……
TNB KEP toplantısında e-imzayı öğreniyoruz
TNB KEP’in toplantısında Genel Müdür Abdullah Raşit Gülhan’ı dinliyoruz. Siz hâlâ e-imza kullanmıyor musunuz?
Ruh ve Nefs
Nefs: “Her canlı ölümü tadacak.” Ruh: “Doğru fakat sadece bazı canlılar hayatı tadacak.”
Aşk…
“Aşk taş gibi duran bir şey değildir, ekmek gibi her gün yeniden yapılması gerekir.” der Ursula K. Le Guin. Unutmadan… “Günümüz insanı aşkı kaybetmiştir. Vahyi, doğayı, insanı; ruhu, ahlakı, merhameti kaybettiği gibi. Gönlü, duyguyu, heyecanı, helecanı, vicdanı, şefkati, vefayı vs kaybettiği gibi. Neyi/neleri kaybettiğini de unutmuştur. Aradığı ya da yaşadığı ‘şey’ ise… Sadece ve sadece…