Kopyala yapıştır toplumu
Yıllardır hepinize hesap makinesinin insanın hesap yeteneğini yok eden bir cihaz olduğu söylenir durur. Doğrudur da. Hesap yapmak gerekir.
Birkaç yıl önce bir filmde duyduğum bir söz çok dikkatimi çekmişti. “Guns don’t kill people. People kill people…” Yani silahlar insanları öldürmez, insanlar insanları öldürür.
Geleceğim nokta şu, eğer beyninizi çalıştırmak istemiyorsanız, hesap makinesi bahanedir. Geçen hafta internet üzerinde farklı siteleri dolaştım, durdum. Amacım Türkiye’de ortalama kurum, kuruluşlara ait sitelerde tasarım ne noktada bunu anlamaktı.
Taraf gazetesinin yeşil ağırlıklı tasarımına başka bir sitede rastlayınca şok oldum. Önce “Hadi Ya!” dediğimi hatırlıyorum. Sonrasında da “Hoyt, hoyt” kaldığımı. Meslektaşlarımdan beklemezdim. Hiç beklemezdim!!! Belki de ben yanlış görmüşümdür.
Geçen hafta yine eski dostlarımdan biri ile konuşuyordum. Kendisi bana ekşisözlük’te hakkında yazılanlardan çok rahatsız olduğunu söyledi. Yazanları göremediği, ulaşamadığı için dava açmak veya en azından kozlarını paylaşma konusunda sorunlar yaşadığını söyledi.
Malum yeni internet yasası gereği, birçok site yargı kararı ile kapatılıyor. Kendisi de siteye dava açmış. İlk davayı kazanmış, ancak Telekomünikasyon Kurumu kararı onaylamamış. Bunun üzerine bir dava daha açıp, yargı yoluyla kapatmaya gitmiş. Davanın sonuçlanmasını bekliyor. Kendisi hakkında yazı yazılan herkesin de bunu yapmasının doğru olacağından bahsediyor.
İkinci önemli haberimiz artık bilişim sektörü ile bütünleşen medya sektöründen. Dijital platformlarda, en büyük sorun geri dönüşüm almaktır. Bu hem Dsmart hem de Digitürk için geçerlidir. Yeni bir sistemin bu soruna çözüm olacağı yolunda haberler geliyor kulağıma. Bu cihaz bir bluetooth dungle ve geri dönüşü yakınındaki cep telefonu üzerinden yapıyor. Son derece ucuz ve basit bir cihaz. Yakında bu cihazı bir kampanya kapsamında, muhtemelen herkesin kullanması için yerleştirecekler. Ancak her giden geri dönüşüm mesajı size maliyet demek. O cihazı uydu alıcınızın arkasına takarken düşünmenizi şimdiden tavsiye ediyorum.
(Bu yazının bir kısmı 9 Kasım 2008 tarihli Para dergisinde yayınlanmıştır.)