Olmadı Pikachu…
Bizden sonraki kuşakların sloganıydı: “Seni seçtim Pikachu!” Bizlerde zaman zaman Pokémon çizgi filmlerini uzaktan seyretmiştik. Gerçi, şahsen ben mantığını hiç anlamadım ama bir dönem hitap ettiği yaş kategorisinde moda deyişle “Tam bir fenomendi.”
Aradan ne kadar zaman geçti bilmiyorum. Bildiğim tek şey bu çizgi film karekterleri geçtiğimiz günlerde bir anda yeniden hayatımıza girdi. Pokémon Go ismiyle bir oyun yayınlandı. Bu oyun yayınlanmasının hemen ardından tüm dünyada ve Türkiye’de büyük ilgi gördü ve görmeye devam ediyor. Şimdi önce bu oyunun sosyal medya yansımalarına sınırlı bir göz atacağız. Sosyal medya araştırma şirketi Somera, son günlerin popüler oyunu Pokémon Go’nun Twitter yansımalarını analiz etti. Araştırmaya göre Twitter’da son bir haftada TT (Trend Topic) listesinde, süre olarak en çok kalan konu Pokémon Go oldu. Türkiye’de toplam 170.338 ileti ile konuşulan Pokémon Go, 930 milyon erişime ulaşmış durumda. Pokémon Go’yu konuşan kullanıcıların yüzde 67’sini ise erkekler oluşturuyor.
Araştırma sonuçlarına göre, çıktığından beri günde yaklaşık 25 bin ileti ile konuşulan Pokémon Go, en yoğun gününü uzun bayram tatili dönüşündeki ilk Pazartesi günü 40 bine yakın ileti ile yaşadı. Konuşulma oranlarının gece saatlerinde daha çok olması beklenirken, konuşulma en çok öğlen saatlerinde artıyor ve iş çıkış saatlerinde azalıyor. Bu verileri yorumlamak için sosyolog ya da psikolog olmaya gerek var mı?
En çok konuşulan Pokémon ise Pikachu olarak göze çarpıyor. Bulbasaur, Squirtle ve Charmender onu takip eden Pokémonlar olurken, kullanıcılar Zubat’ın her yerde karşılarına çıkmasından rahatsızlık duyduğunu belirtiyor.
Pokémon Go’yu konuşanlar arasında gazetelerin Twitter hesapları, Klout skoru en yüksek olan 10 kullanıcı arasında yer alıyor. Fenomenler bu sıralamada daha çok ilk 50 arasında yer alırken, marka konuşulmalarının henüz seyrek olduğu göze çarpıyor. Şu ana kadar Pokémon Go ile ilgili sosyal medya iletişimi yapan markalar arasında Starbucks, Red Bull, Atlas Global ve Calve yer alıyor.
Şimdi bu oyunun bir de güvenlik tarafına bakalım. Oyun Google Play ve Apple Store’dan indirilebiliyor. Fakat bu iki mağaza dışındaki site ve uygulama dükkanlarından yüklenen aplikasyonlarda geniş güvenlik açıkları söz konusu. Bu açıklar sayesinde hackerler, haberiniz olmadan telefonunuzun ön ve arka kameralarını kullanabilir, SMS’lerinizi okuyabilir, kayıtlı telefon numaralarınıza ulaşabilir ve cihazın mikrofonu açarak konuşmalarınızı dinleyebilirler.
İşin ilginç yanı ise pyun, iOS ve Android sistemleri için Google Play ve Apple Store’da yalnızca Avustralya, Yeni Zelanda ve ABD’de resmi olarak yayınlandı. Ancak oyuna ulaşılabilen ve indirilebilen pek çok başka site var. Türkiye dahil pek çok ülkedeki kullanıcılar, bu tür alanlardan Pokémon Go’yu indiriyor.
ESET Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Alev Akkoyunlu, Pokémon Go ile ilgili şunları söyldi: “Hackerlerin bu yoğun ilgiyi kendi amaçları için değerlendirmesi uzun sürmedi. Android ve iOS’un resmi uygulama alanları dışındaki yerlerden indirilen oyunlar, virüs yüklü olabiliyor. Bu tür uygulamalar yüklenirken, hiç farkına varmadan, telefon ya da tabletlerimizde siber suçluların sızabileceği arka kapılar açık bırakılabiliyor. Bu açıklıklardan faydalanan siber suçlular, pek çok bilgimize ulaşabilir ve hem kişisel hem de finansal zararlar verebilir”.
Yasal olmayan uygulamalar üzerinden gelen zararlılardan en öne çıkan DroidJack virüsü gibi görünüyor. DroidJack, oldukça yetenekli bir truva atı. Telefondaki pek çok dosyaya erişim sağlıyor ve cihazdaki pek çok uygulamanın kontrolünü ele geçirebiliyor. Droidjack, mesajlarınızı, SMS’lerinizi okuyabiliyor, hatta telefonunuzdan mesaj atabiliyor. Telefona kayıtlı numaralarınızı görebiliyor, kopyalayabiliyor. Cihazın yerini siber saldırgana harita üzerinden gösterebiliyor. Mikrofonu açıp, konuşmaları ve çevreyi dinletebiliyor. Ayrıca ve belki de en ürkütücüsü; cihazın ön ve arka kameralarını devreye sokarak siber suçluların sizi izleyebilmesini sağlayabiliyor.
Şimdilik bu kadar. Bu oyun konusunda karar sizin. Birkaç hafta daha geçsin bu oyunun estirdiği ekonomik fırtınayı ve arkasındaki olası komplo teorilerini de sizlerle paylaşacağız.
(Bu yazının bir kısmı 17 Temmuz 2016 tarihli Para dergisinde yayınlanmıştır.)