Olmadı Vodafone Türkiye… @VodafoneTR @vodafone_de @VodafoneQatar @VodafoneUK @vodafone_es @VodafoneIN @vodafoneNZ @VodafoneAU @VodafoneIreland @Vodafone_VGE @Vodafone_CZ @VodafoneIT @VodafoneEgypt @ogilvypr @SevilWittmann
Olmadı. Bu hareket sende hiç şık durmadı Vodafone Türkiye. Senki bu ülkenin değerlerine (yaptığın sosyal projeler ve özellikle de Beşiktaş kulübünün sponsorluğu) sahip çıkan bir markasın. Son 20 yılı bilişim sektöründe olmak üzere, 32 yıldır ülkemizde gazetecilik yapan Cem Kıvırcık’a, PR ajansınız üzerinden uyguladığınız davranış biçimi benim kabullenebileceğim bir şey değil.
Cem’e olan saygımdan bu konuya şu vakte kadar doğrudan girmek istemedim. Fakat gelinen noktada Cem kusura bakmasın, artık ben bu konuya gireceğim ve sonuna kadar da takipçisi olacağım.
Tüm olaylara başından beri (Almanya dahil) en yakından şahit olan biri olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki; “Siz haklı değilsiniz!” Cem’in gerek sosyal medyada, gerekse de internet sitesinde yazdıklarını önünüze koyup okursanız bunu göreceksiniz. Kaldı ki “Her piyarcının okuması gereken bir ibret öyküsü: Vodafone, aba altından nasıl sopa gösterir?” başlıklı yazısına sebep olan telefon görüşmesi esnasında yanında ben de vardım. Cem araba kullandığı için telefonu eller serbest (handsfree) modunda açtı. Dolayısıyla tüm telefon konuşmasını ben de dinledim. Kızcağızın kibarlığına ve aba altından sopa göstermesine rağmen, Cem’in sabrına ve kibarlığına bir kez daha hayran kaldım. Hatta ben kendisine “Bu tehdide girer. Ben senin yerinde olsam tehdit davası açarım.” dedim. Fakat o her zaman ki babacanlığı ile “Gerek yok” dedi.
Sonraki yaşananları ise sosyal medyadan ve internet sitelerinden takip ettim. Tüm bu yaşananları yüzeysel takip etmedim. Daha öncesini de sonrasını da derinlemesine takip ettim. Sevil Wittmann’ın Cem ile böyle bir konuşma yapılması için ajansa nasıl bastırdığını, ajansta nasıl bir akıl tutulması yaşandığını ve işin en zor kısmının o kızcağıza nasıl yıkıldığını… Bir kez daha söylüyorum: “Sizler haklı değilsiniz!” Tüm bu yaşananlara rağmen, Cem’in 6 Şubat 2015 Cuma günü Maltepe’deki etkinliğinize gelmesi ise beni kızdırsa da Cem’in kibarlığının en büyük göstergesidir.
Gökhan Öğüt, ben sizi Vodafone Türkiye’nin sağduyulu Genel Müdür Yardımcısı olarak tanıdım. Sonradan CEO oldunuz. Sevindim. Çünkü başına geçtiğiniz marka her ne kadar yabancı bir marka olsa da onu ülkemizin de bir markası haline getireceğinize inanıyordum. Hâlâ da inanıyorum. Fakat bunu sektörünüzün medyasını ve çalışanlarını dışlayarak veya küçük görerek yapamazsınız. Yaşanan Cem olayı, korkarım bizler nezdinde sizlerle ilgili olarak hafızalarımızda hep olumsuz olarak kalacaktır. Bu konuyu çözmesi gereken kişi sizsiniz Sayın Gökhan Öğüt.
Cem’e Vodafone olarak bir “Özür” borcunuz olduğuna inanıyorum. Gereğini yapmanız için hâlâ geç kalmış sayılmazsınız. Bu konunun daha çok su götürmesine izin vermeyeceğinize olan güçlü inancım ise devam ediyor.
Not 1: Cem Kıvırcık’ın Vodafone ile ilgili iki yazısının başlıkları ve linkleri şöyledir:
1.Her piyarcının okuması gereken bir ibret öyküsü: Vodafone, aba altından nasıl sopa gösterir?
2.Yazılmadan “olay haline gelen” dinlemelerle ilgili Vodafone haberi işte budur!
Not 2: Bu yazıda ismi geçen, geçmeyen kurum veya gerçek kişilerden isteyen hukuki yollara başvurabilir. Yok öncesinde biz cevap hakkımızı kullanmak istiyoruz diyenlerin yazdıklarını ise bana göndermeleri halinde virgülüne dokunmadan yayınlayacağım.