Operatörler ve deprem
17 Ağustos 1999 depremini yaşamış ve ikinci günden itibaren depremin etkilediği tüm coğrafyayı bizzat giderek görmüş biri olarak şunu söyleyebilirim: Depremi hafife almayacaksın.
O günkü depremde iletişim ve haberleşme üzerinde bu kadar durulmadı. Fakat 26 Eylül 2019 Perşembe günü olan deprem mobil iletişim ve haberleşme gereksiniminin vazgeçilmez bir ihtiyaç olduğunu, bu hizmeti verenlerinse sorumluluklarının çok büyük olduğunu gösterdi. Mobil iletişim ve haberleşme son 25 yılda biri zaten var olan, diğer ikisi ise sektörün gelişmesiyle hayatımıza giren firmalar kazandırdı ülkemize: Türk Telekom, Turkcell, Vodafone.
Depremde hepimizin karşılaştığı en önemli problem mobil hatlar üzerinden iletişim kuramamak oldu. Büyük bir yıkım ve ölümler olmadığı için şanslıydık diyebiliriz. Ya olsaydı?
Turkcell yanlış hatırlamıyorsam bir kaç ay önce bu tür durumlarda kullanılmak üzere dron baz istasyonları ile ilgili bir reklam yapmıştı. Seyrettiğimde “Aferin. Helal olsun. İyi düşünmüşler.” demiştim. Fakat bu depremde kullanıldıklarına dair bir şey okumadım görmedim. Acaba çöken şebekeyi bir kaç saat içinde hızlıca toparladıkları için mi gerek duymadılar, yoksa dron’ların şarjı mı yoktu? 🙂
Vodafone gelince… Hiç bir bilgilendirme yapmadılar. Yaptılarsa da ben görmedim. İnsan bari bir geçmiş olsun mesajı yayınlar. Mustafa Denizli’nin sözünden uyarlayarak söylüyorum. İçimizdeki İngilizlerin 🙂 bu duyarsızlığının yorumunu sizlere bırakıyorum.
Gelelim Türk Telekom’a. Tam bir hayal kırıklığı yarattı. Saatlerce abonelerine saç baş yoldurttu. Sevgili Türk Telekom, ne zaman anlayacaksın; sen, diğer operatörlerden farklısın. Sen bu ülkenin milli operatörüsün. 82 milyona bir şekilde dokunan ve hata veya eksik yapma lüksü olmayan bir şirketsin. Zamanında bakım sözleşmesi imzalanmadığı ve bakım yapılamadığı için HLR’nin çökmesi ne demek? Şayet bu doğruysa sebebi nedir? İş akış süreçleri midir? Türk Telekom’daki iş akış süreçlerinin olması gerektiği gibi aşağıdan yukarı değil de bir yıl önce yukarıdan aşağıya doğru değiştirilmesi midir asıl sebep? Yoksa başka bir şeyler mi var?
Türk Telekom yetkililerine bir tavsiyem var. Bu soruların cevabını bize vermezseniz bile kendi içinizde birbirinize bunları ve benzerlerini acımasızca sorun ve de cevaplayın. Herkes payına düşeni alsın. Yoksa bir sonraki felakette hayırla yâd edilmezsiniz.
Çiçeği burnunda yeni Genel Müdür Ümit Önal’a daha “hayırlı olsun” bile diyemedik. Umarım bazı şeyleri bir an önce değiştirir de hayırlı olsuna gittiğimizde güzel şeyler konuşuruz.
Not 1: HLR (Home Location Register), bir GSM ağında kayıtlı olan bütün mobil numaraların veritabanıdır.
Musa Bey, ellerinize sağlık. Ben özellikle Türk Telekom’un bu duruma düşmesine çok üzülen eski bir aboneyim. Türkiye’nin en eski operatörü bakım sözleşmesini bile yenileyemeyecek duruma getirildiyse vay halimize. Bu durumun para ile pulla alakalı olduğunu düşünmüyorum. Sizin de işaret ettiğiniz gibi yönetimsel bazı sorunlar var sanıyorum. Bu arada Turkcell’in “havalı” dronecell projesini de pek merak ediyorum. Dediğiniz gibi şarjları mı bitmişti acaba? Ya da hiç mi şarj edilmediler. Gelelim sizin de “içimizdeki İngilizler” dediğiniz Vodafone’a… Bu kesintiyle ilgili hiçbir açıklama yapmamaları, abonelerine karşı en azından bir özür bile dilememeleri hiç İngiliz nezaketine yakışıyor mu? Sadece laf üretilen Türkiye’de en küçük sallantıda “bizdeki teknoloji kimsede yok” diye mangalda kül bırakmayan operatörlerimizin halini gördük. Bu ayıp onlara yeter.