Tek rakibimiz Çin
Bayramdan bir gün önce yani arife günü Müyap (Mü-yap Bağlantılı Hak Sahibi Fonogram Yapımcıları Meslek Birliği) internet kullanıcılarının bayramını kutladı. Lastfm, Myspace ve akilli.tv sitelerininde içinde bulunduğu 100 kadar siteyi kapattırdı.
İşin ilginç tarafı Beyoğlu Başsavcılığının 26 Haziran’da aldığı kararın gereğinin 19 Eylül’de yerine getirilmesiydi. Neredeyse üç aylık bir gecikme. Yetmezmiş gibi bayramın hemen öncesi. Bu yüzyılda şaka gibi bir durum.
Üç sitenin ortak noktası müzik ağırlıklı paylaşım siteleri olmaları. Daha öncede defalarca söyledik. İlgili url’leri kapattıracaklarına, aynı Youtube’daki gibi yine pire için yorgan yaktılar ve tüm siteyi kapattırdılar.
2005 Haziran’ından beri bu ülkede internet sitesi kapattıran Müyap avukatlarına bir çift sözüm var. Sayın avukatlar müvekillerinizin hakkını tabii ki sonuna kadar savunacaksınız. Fakat bu internet konusunda yanlış yapıyorsunuz. Başvuru dilekçelerinizi doğrusu merak ediyorum. Bu siteler binlerce üyesi olan siteler. Orada sadece birkaç kişinin yaptığı kanunsuz hareketler yüzünden tüm siteyi kapatmak ne derece mantıklı. Sizlerin internet konusunda güttüğü mantığı bizim camiaya uygulasak hepimiz yanmıştık. Şöyle bir örnek vereyim. Diyelim ki benim yazımda bir suç unsuru var. Siz dava ettiniz. Sizin internette uyguladığınız mantıkla gidersek, benim bu yazıyı yazdığım dizüstü bilgisayarın üreticisini de ceza kapsamına almanız gerekir. Bu siteler birer ticari kurum ve yasal oluşumlar. Pazarları tüm dünya. Bir çok çalışanları var. Bunlar yasal çerçevede insanlara birer ortam sunuyorlar. Daha somut bir örnek vereyim. Bunları alış veriş merkezi gibi düşünün. İçinde yüzlerce dükkan var. Bu dükkanlardan biri kaçak tekstil eşyaları satıyor. Normal olan sadece o dükkana cezai yaptırımların uygulanmasıdır. Fakat sizin internet sitelerinde uyguladığınız şekilde hareket ettiğimizde alış veriş merkezinin giriş kapılarından sadece birini kapattırmış oluyoruz. Bu şekilde bir karar ne derece doğru? Şayet doğruysa bu kapıyı kullanmak zorunda olan binlerce insanın suçu nedir? Elinizi biraz da vicdanınıza koyun.
Diğer taraftan Müyap’ında yapması gerekenler var. Üyelerinin haklarını korumaya çalışmasına diyecek bir şeyimiz yok. Fakat Müyap’ın doğru hukukçularla çalıştığı konusunda benim ciddi şüphelerim var. 2005’den bugüne kadar dört binden fazla kapatılan site varken, bunun 1500’ünün Müyap tarafından kapatıldığını dikkate alırsak durumun vahameti daha da ortaya çıkıyor. Müyap ismi yasakçılıkla eş anlama gelmeye başladı. Buna sebepte avukatlarının doğru olmayan uygulamaları. Müyap’ın imajını düzeltmesi gerekiyor. Bunun yolu da söylediğimiz gibi sadece ilgili url’ler kapattrımaktan geçiyor.
Ayrıca, bu konuda karar veren savcı ve hakimlerimize de sesleniyorum. Biliyoruz işleriniz yoğun. Sırasını bekleyen binlerce dava dosyası var. Fakat bu internet konusuna biraz ciddi eğilin lütfen. Yukarıda saydığım detaylara, bu davaları size getiren avukatlar dikkat etmiyorsa siz edin. Ne olur ülkemizin isminin internet yasakçıları listesinde Çin ile yarışmasına sebep olmayın. İnternet çok güçlü ve büyük bir mecra. Ülkemiz bu dünyada hak ettiği yerde olmalı. Adalet dağıtan sizlere düşen bu dünyayı doğru anlamak ve doğru kararlar vermek. İnternetin gücü hakkında size küçük bir örnek vereyim. İki hafta önce dergimizde yazdığım bir yazı vardı. Yazımın başlığı, “Samsung, LG, Nokia / aslında hepsi yok ya!” Dergimiz her hafta 18.000 civarında basılıyor. 12.000 civarında satılıyor. Yani yazımın eriştiği kişi sayısı 12.000. Ayrıca söz konusu yazım dergimizin internet sayfası olan www.paradergi.com.tr adresinde de her hafta yayınlanıyor. Dolayısı ile orada da bir erişim kitlesi var. Ülkemizin önde gelen bir çok haber sitesi dergimizin internet sitesinden yazımızı alarak kullandı. Bu haber sitelerin erişim rakamlarına baktığımızda ortaya devasa rakamlar çıkıyor. Kullanılan yazımın, kullanıldığı yerlerdeki okunma rakamlarını topladığımızda ve üstüne sosyal paylaşım sitelerindeki okunmalarda eklendiğinde 2 milyona yakın bir rakam ortaya çıkıyor. Nereden nereye değil mi? Böyle büyük bir güç internet haricinde hangi mecrada var.
Bu konularla ilgili kaç yazı kaleme aldım hatırlamıyorum. Fakat her site kapatmada bıkmadan yazmaya devam edeceğim. Belki muhataplardan biri okurda doğru hareket eder. Denize atılan yıldız misali.
(Bu yazının bir kısmı 27 Eylül 2009 tarihli Para dergisinde yayınlanmıştır.)