Teknoloji Geliştirme Bölgeleri
Günümüzde Bilişim Sektörünün etkilemediği, değişeme yol açmadığı sektör neredeyse yoktur. Bu nedenle Bilişim Sektöründen ve onun getirdiği olanaklardan azami ölçüde yararlanan kuruluşlar çok önemli fırsatlar temin etmekte, buna adapte olamayanlar ise ya küçülmekte veya tamamen yok olmaktadırlar. Bu haliyle, Bilişim Sektörü diğer sektörler açısından lokomotif özelliği taşımaktadır.
Bilişim Sektörünün, teknolojik gelişmelerden ve Ar-Ge faaliyetlerinden en kolay ve hızlı etkilenen, bu gelişmelerin en fazla uygulama alanı bulduğu bir özelliğe sahip olması büyük önem taşımaktadır.
Bu nedenle Araştırma Geliştirme çalışmaları, Bilişim Sektörünün ve bunun etkilediği diğer sektörlerin gelişiminde çok büyük önemi vardır.
Bunun sonucu olarak günümüzde pek çok ülkede Ar-Ge çalışmalarının desteklenmesi için bir çok düzenleme yapılmış, özellikle üniversitelerin bünyelerinde kurulan Teknoparklar ve Teknoloji Geliştirme bölgeleriyle bu gelişmelerden azami ölçüde faydalanılması amaçlanmıştır.
Bu konuda ülkemizde de bir çok düzenleme yapılmış ve son yıllarda gerçekten çok önemli mesafeler ve başarılar kazanılmıştır.
26.06.2001’de yayınlanan 4691 sayılı Kanun ile kurulan Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde şunlar amaçlanmaktadır:
– Teknolojik bilginin üretilmesi
– Üretilen bilginin ticarileştirilmesi
– Üründe ve üretim yöntemlerinde ürün kalitesi ve standardının yükseltilmesi
– Verimliliği artıracak ve üretim maliyetlerini düşürecek yeniliklerin geliştirilmesi
– Küçük ve orta ölçekli işletmelerin yeni ve ileri teknoloji yatırımları yapacak yabancı sermayenin ülkeye girişinin hızlandırılması
– Sanayinin rekabet gücünün arttırılması
Kanun kapsamında ülkemizde 64 Teknoloji Geliştirme Bölgesinden 50’si aktif bir şekilde faaliyetine devam etmektedir.
İTÜ Arı Teknokent Teknoloji Geliştirme Bölgesi Yönetici Şirketi, Teknoloji Geliştirme Bölgesinin 2003 yılında Bakanlar Kurulunda ilan edilmesinden sonra kurulmuştur. Halihazırda 252 Ar-Ge firması ve 6000’den fazla Teknokent çalışanı ile aktif bir şekilde faaliyetlerine devam İTÜ Arı Teknokent kurulduğundan beri proje sayısı (tamamlanan + devam eden) yaklaşık 2500 adet olup, 2015 yılında ekonomiye 3 Milyar TL kazandırmıştır. İTÜ Teknokent kurulduğu 2002 yılından itibaren de Teknokent firmaları 180 milyon dolarlık ihracat kapasitesine ulaşmıştır. İTÜ Arı Teknokent Binaları İTÜ Ayazağa Kampüsünde faaliyet göstermektedir. Ayrıca San Francisco Galvanize’da ve Chicago 1871’de ofisleri mevcut olup, yakın zamanda Berlin ve Dubai’de yeni ofisleri açmak için çalışmaları devam etmektedir.
İTÜ Arı Teknokent Programları
İTÜ Çekirdek: İTÜ Çekirdek, İTÜ Arı Teknokent’in Erken Aşama Ön Kuluçka ve Kuluçka Merkezidir. 2015 yılında, İTÜ Çekirdek’e 9 ayda 3900 başvuru yapılmış olup, 250 proje desteklenmiştir. Desteklenen girişimcilere 1.000.000 TL çekirdek sermaye dağıtılmıştır. University Business Incubator Index (UBI)’e göre İTÜ Çekirdek Avrupa’da 8.sırada olup Dünya ölçeğinde 18.sıradaki kuluçka merkezidir.
İTÜ Gate: İTÜ Gate programının amacı; Türkiye ekonomisi için katma değer oluşturacak teknoloji tabanlı firmaları uluslararası pazara taşımaktır. Bu program kapsamında girişimciler çeşitli yoğunlaştırılmış programlar uygulanarak San Francisco ve Chicago’da yapılan DemoDay’ler ile yatırım almaları ve potansiyel müşterilere ulaşmaları sağlanmaktadır.
Görüldüğü üzere Teknoparklar ve burada yapılan Ar Ge faaliyetleri tüm ülkelerin gelişimi açısından büyük önem taşımaktadır.
Ülkemizde de 40 binden fazla çalışanın görev yaptığı Teknoparklarda, 35 milyar TL.’den fazla ciro, 2,5 milyar dolara yakın ihracat yapılmaktadır. Sadece İTÜ bünyesinde faaliyet gösteren İTÜ Arı Teknokent’te 6000’den fazla çalışanın olduğu dikkate alındığında, bu kuruluşların bilimsel çalışmaların yanında, nitelikli personelin istihdamı açısından taşıdığı önem daha da açık görülmektedir.
Mevcut teşvik sistemiyle önümüzdeki süreçte daha da gelişmesi beklenen ülkemizdeki Teknoparklar, Türkiye’nin 2023 yılı hedeflerine çok olumlu katkı yapacaklardır.
Doç. Dr. Tayfun Acarer – 25 Kasım 2016