Türk Telekom’un geri dönüşü… @UDHB @btkbasin @TurkTelekom
Türk Telekom dün (6 Aralık 2017, Çarşamba) bir basın toplantısı yaptı. Bu basın toplantısı yaptığı diğer toplantılardan farklıydı. Çünkü, Paul Doany yaklaşık 15 ay önce (26 Eylül 2016) ikinci kez Genel Müdürlük koltuğuna oturduğundan beri ilk kez bire bir medya mensuplarının karşısına çıkıyordu.
Nelerden bahsettiğini merak ettiğinizi biliyorum. Zaten çoğunu internet sitelerinde ve gazetelerde okumuşsunuzdur. Ben sizlerle benim kulak kabartarak dinlediklerimi yazacağım. En çok vurguladığı kelime imtiyaz oldu. Türk Telekom’un imtiyazlı bir şirket olduğu için diğer operatörlerden bazı konularda ayrı değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Oger’in borçları ile ilgili olarak da Türk Telekom’un büyük bir yapı ve profesyonel bir yönetimi olduğunu, hissedarların farklı ticari operasyonlarının Türk Telekom’un profesyonel yönetimini ilgilendirmediğini belirtti. Ayrıca Türk Telekom’un yatırım yapması gerekiyorsa bunun kararlarını alıp yapacağını bu konuda hissedarların şirketi engellemeyeceğini söyledi. Alt yapının diğer operatörlere kullandırılması ile ilgili olarak da Bakan beyin bir çözüm bulmalarını söylediğini, kendilerinin de öncelikle küçük operatörlerle görüşüp adım adım problemleri çözdüklerini belirtti. Büyük operatörlerle bu konuda daha yavaş yol adıklarını fakat çözümden umutlu olduklarını da ekledi. Son bir yılda nasıl büyüdüklerini diğer haber sitelerinden zaten okumuşsunuzdur.
Ben sizlerle farklı bir şey paylaşayım. 🙂 Paul Doany’nin medya mensuplarına yaptığı sunumun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
Toplantıdaki ortam, Paul Doany’nin kendinden emin duruşu, bire birdeki sempatik diyalogları dikkatimi çeken diğer detaylardı.
Son olarak; bu toplantı Türk Telekom’un tam bir geri dönüşüydü. Bu sektörün kralı benim demenin bir başka şekliydi. Ha, deyince geri dönülmez. Geri dönüşler cesaret gerektirir. Geri dönülecek durumu, geri dönülecek duruma dahil olmuş herkesin haketmesi gerekir. Geri dönmek haketmektir. Geleceği haketmek de geçmişi haketmek gibi şimdiden geçse de, geçmişi haketmenin fazladan bir yükümlülüğü vardır. Türk Telekom üstlendiği yükümlülüklerle ve sorumlulukla daha çok istemek ve çabalamak zorundadır. İşte bu toplantıda ben bunları gördüm.
Not-1: Yıllardır yazı yazarım. Dolayısıyla tanıdığım Kurumsal İletişimci ve Halkla İlişkilercinin sayısını inanın hatırlamıyorum. Bir çok muameleyle karşılaştım ve hâlâ da karşılaşıyorum. 🙁 Yıllardır çalıştıkları kurumla ilgili olarak hoşlanmayacakları bir çok yazı yazmama rağmen benimle olan ilişkilerinin seviyesini hiç değiştirmeyen Türk Telekom Kurumsal İletişim çalışanlarına ve PR ajanslarına profesyonelliklerinden dolayı teşekkür ediyorum.