Türkiye’nin Telekomünikasyonda ev ödevleri açıklandı
Türkiye Bilişim Vakfı, Avrupa’nın önde gelen düşünce kuruluşlarından biri olan Avrupa Politika Araştırmaları Merkezi (CEPS) ile 17 Haziran’da ana teması “Telekomünikasyon: Bilgi Toplumunun Kaldıracı” olan bir konferans düzenledi. Konferansta temel olarak, Türkiye’nin AB yolculuğunda Telekomünikasyon sektörü olarak yapması gereken ev ödevleri değerlendirildi.
Açık oturumların son toplantısında CEPS Kurumsal İlişkiler Direktörü Staffan Jerneck moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde Türk Telekom CEO’su Paul Doany, Turkcell CEO’su Süreyya Ciliv, Avea CEO’su Cüneyt Türktan, Vodafone Türkiye Kurumsal İletişim ve Regülasyon İşleri Genel Müdür Yardımcısı Alp Sevindik ve Avrupa Komisyonu Bilgi Toplumu Genel Müdürlüğü Türkiye Masası Temsilcisi Olivier Pascal konuştu.
Avrupa Birliği çerçevesinde Türkiye’deki mevcut durumun bir fotoğrafını çeken ve değerlendirmesini yapan Olivier Pascal, atılması gereken önemli adımlara dikkat çekti.
Pascal Türkiye’nin nüfusu ve teknolojiye açık yapısının büyük umutlar vaat ettiğini belirtirken telekomünikasyon alanında alternatif operatörlerin sadece yüzde 2, alternatif servis sağlayıcıların ise yüzde 4 civarında pazar payına sahip olmasının Türkiye’nin yurt dışı imajı bakımından çok olumsuz bir tablo çizdiğini vurguladı.
Olivier Pascal, Türkiye’nin telekomünikasyon alanında içinde bulunduğu yasa ve yönetmeliklerde AB’nin mevcut düzenlemelerinden farklı olmasını eleştirdi.
Telekomünikasyon Kurumu’nun mevcut durumunu da değerlendiren Pascal, sunumunda TK’nın bağımsız ve kendi finansal yapısını doğru biçimde sağlamış olmasından övgüyle bahsetti. Ancak Pascal Kurumun bugüne oranla daha da kısaltılmasının sektörün gelişim sürecini hızlandıracağını istedi.
Pascal Türkiye’ye ev ödevi verirken şu noktaların özellikle üstünde durulması gerekliliğini vurguladı:
• Avrupa Birliği yolundaki aday ülke Türkiye’nin kendi mevzuatını AB müktesebatına paralel düzenlemesinden hareketle, Telekom sektörüne özel düzenlemelerde de AB Telekom Düzenleyici Çerçevesiyle uyumlu bir kanunun hayata geçirilmesi
• Evrensel Hizmet Yükümlülükleri’ne 2002/22 AB Direktifleri kapsamında açıklık getirilmesi
• Toptan genişbant erişiminin mantıklı bir fiyat çerçevesi içinde şeffaf şartlarla herkese sunulması
• Sabit ara bağlantı, kiralık hat ve perakende fiyat tarifelerinin rekabeti zedeleyecek unsurlardan arındırılmış bir biçimde ele alınması
• Şehir içi aramaların öncelikli olarak serbestleşmesi
• Sabit telefon hizmetleri, mobil sanal operatörlük, FWA, IMT-2000/UMTS lisanslarının bir an önce verilmesi
• Sektörün regülasyonunu sağlayan vergilerin dışında kalan her tür iletişim vergisinin düşürülmesi
• Türksat’ın da durumu göz önünde bulundurulacak şekilde kablolu internet yapısının yeniden gözden geçirilmesi
• Gelecek nesil teknolojilerinin kullanımı için Geçiş Hakkı altyapısının tesis edilmesi
AB Komisyonu temsilcisi Pascal, tüm AB üyesi ülkelerde mobil genişbandın uygulamada olduğunu, bilgi toplumuna ulaşmak için genişband kullanım sıklığının çok önem taşıdığını; bu sebeple Türkiye’de hem sabitteki genişbandın bir an önce etkin bir rekabet ortamının oluşturulması hem de mobil genişband hizmetlerinin erişilebilir olmasının gerekliliğine dikkat çekti.
Türkiye’deki mobil çağrı sonlandırma ücretlerinin Avrupa Birliği ortalamalarının oldukça altında olduğuna da değinen Pascal, son 7 yıldır lider mobil operatör ile üçüncü operatör arasındaki %23 oranındaki asimetrinin korunmasının doğru bir yaklaşım olmadığını, burada adil bir tutumun benimsenmesinin öneminin altını çizdi.
(Bu yazının bir kısmı 22 Haziran 2008 tarihli Para dergisinde yayınlanmıştır.)