Yerli yazılımlara pozitif ayrımcılık şart
22 Ağustos 2016 tarihinde başlığı “Cari açığa çare milli yazılım” olan şöyle bir haber okudum: “Türkiye’nin bilişimde barındırdığı 27 milyar dolarlık pazar hacmi, 30 milyar doları bulan cari açığa çare olabilir. ‘Sanayi 4.0’ dönüşümünde kilit rol oynayan yazılım sektöründeki yatırımlarla yüksek katma değerli yazılım hizmeti ihracatı gerçekleştirebilecek olan Türkiye, aynı zamanda milli siber güvenlik ağını da kurmuş olacak.
Sanayi 4.0 devrine giren dünyada en önemli unsur yazılım alanında katma değeri yüksek ürün ve hizmetler geliştirilmesi oldu. Otomobilden ağır ve kritik işler yapacak robot teknolojilerine kadar yeni sanayi dönüşümünün kilit rolünü üstlenecek yazılım sektöründe Türkiye’nin şimdiden atacağı milli ve yerli yazılım hamleleri hem 2023 hedeflerine hem de cari açık sorununa çözüm potansiyeli barındırıyor. Linux Kullanıcıları Derneği ve İnternet Teknolojileri Derneği iş birliği ile bu yıl 7’incisi Bolu’da düzenlendi. 400 gencin buluştuğu kampta, Türkiye’nin sadece tüketici olarak değil üretici olarak da yer alınması gerektiğini söyleyen Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, “Türkiye’nin 30 milyar dolara yaklaşan cari açığı milli ve özgür yazılım ile kapanabilir” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin son verilere göre cari açığının 29 milyar 416 milyon dolar olduğunu hatırlatan Yılmaz, şöyle devam etti: “Bilişimde ise 27 milyar dolarlık pazar hacmi var. Buna karşılık sadece 1 milyar dolarlık yazılım üretimi yapabiliyoruz. Kendi yazılımlarımızı üretip kullanabilseydik, cari açığımız sadece 1 ya da 2 milyar dolar olacaktı. Türkiye’de yazılımın milli olmaması, kamu bilgilerinin paylaşımı sorunlarına neden olurken, 10 yıl içerisinde 70 milyar dolarlık ihtiyaç, cari açığa önemli yük oluşturacak.”
Türkiye Bilişim Derneği Başkanı İlker Tabak, “Yerli yazılımı olmayan ülkeler tehdit altında yaşamaya mahkumdur’ dedi. Yerli işletim sistemi ve yerli sosyal ağ ortamının oluşturulmasının önemine dile getiren Tabak, kamuda kullanılmaya başlanan Pardus işletim sistemine de dikkat çekerek şöyle konuştu: “Pardus işletim sistemini milli sistem olarak geliştirdik. Bütün bunlar Linux ile özgür yazılım ile açık kaynak kodlu yazılım sistemleri ile olabilecektir. Siber güvenlik için Linux önemli unsurdur. Türkiye’deki siber güvenlik altyapısını %90’dan fazlasının yabancı kökenli sistemler oluşturuyor.”
Bu haberi okuyunca nasıl mutlu oldum anlatamam. Çünkü, yıllardır bizim de dillendirdiğimiz konulardı. Çok geçmedi 26 Ekim 2016 tarihinde bu yazıyı destekleyen “Savunma sanayisinde milli yazılım dönemi” başlıklı ikinci bir haber okudum: “HAVELSAN Genel Müdürü Atalay, verilen talimat doğrultusunda savunma sanayisinde milli işletim sistemi PARDUS’a geçiş için çalışma başlattı.
HAVELSAN Genel Müdürü Ahmet Hamdi Atalay, yaptığı açıklamada, kritik altyapılarda yazılım yoğun teknoloji çözümleri geliştirmeye çalıştıklarını, böylece dışa bağımlılığı ortadan kaldırmayı ve yerli katma değeri en üst seviyeye çıkarmayı amaçladıklarını söyledi.
Milli işletim sistemi olan PARDUS’un yaygınlaştırılması, geliştirilmesi, idame ettirilmesi konusunda TÜBİTAK’la çalışacaklarına değinen Atalay, “Öncelikli olarak Milli Savunma Bakanlığı (MSB), ilgili ve ilişkili kurumları, savunma sektörü ve Türk Silahlı Kuvvetlerinde (TSK) öncelikli olarak PARDUS’un yaygınlaştırılması konusunda bir anlaşma imzaladık” diye konuştu.
Atalay, milli bir işletim sisteminin geçişinin diğer sistemlerin lisans maliyetlerinin çok altında olduğuna dikkati çekerek, “Milli bir işletim sistemimiz varken neden onu kullanmayalım, niye dışarıya bir işletim sistemi için kaynak aktaralım” ifadesini kullandı.”
Bizi sevindiren tüm bu haberlere rağmen hâlâ bazı kamu kurumlarında (ki bunlara bakanlıklar da dahil) nedense başka hesapları olan bir takım insanlar ilgili karar verici kamu görevlilerini tamamen dedikoduya dayalı bir söylemle yanlış yönlendirerek yabancı yazılım aldırmaya çalışıyorlar. Ben kamu görevlilerine işlerine öğretecek değilim. Haddim değil. Fakat bir vatandaş olarak kamu görevlilerinden rica edebilirim. Ricam, iş yapacağınız şirketleri rakiplerinin veya onlara çalışan bir takım insanların iddiaları ile hemen silmeyin. Devletimizin ilgili güvenlik kurumlarına yazılı olarak başvurun ve o iddianın doğru olup olmadığını sorun. Bunu yapmaz ve söylem düzeyinde iddialarla hareket ederseniz özellikle yazılım alımlarınızda ülkemize çok büyük zararlar veririsiniz. Lütfen ülkemizde üretilen yazılımlara pozitif bir ayrımcılık yapın.
(Bu yazının bir kısmı 13 Kasım 2016 tarihli Para dergisinde yayınlanmıştır.)